Evliliğinizde yolunda gitmeyen işlerden ötürü ne yaptıysanız da olmadı ve sonunda boşanmaya karar verdiniz.
Bunun için hem sürecin uzamaması hem de evlilikte yaşananların ortalığa saçılmaması adına, anlaşmalı boşanmayı tercih ettiniz.
Eşinizle oturup bir boşanma protokolü düzenlediniz, o anki şartlarda uzun yıllar emek verdiğiniz birlikteliğinizin bitiyor olması nedeniyle protokolün içeriğini çok da önemsemediniz.
Sonrasında birlikte mahkemeye başvurdunuz. Hakim sizi dinledi, anlaşmalı olarak boşanmak istediğinizi ve protokolün içeriğini kabul ettiğinizi mahkeme huzurunda tekrar ettiniz.
Ve anlaşmalı olarak boşanmanıza karar verildi, gerekçeli karar elinize ulaştı.
Ancak bir de baktınız ki protokolde anlaştığınızı zannettiğiniz konularda hep karşı tarafın menfaatleri üstün tutulmuş.
Örneğin protokolde tazminat istemediğiniz ya da çok cüzi bir meblağı kabul ettiğiniz yazılmış. Ya da evlilikte alınan eşyaların paylaşılmasında hiç adil davranılmamış.
Böyle bir durumda, hem protokolü kendiniz müzakere edip imzalamanıza hem de mahkemeye çıkıp hakime bu şartları kabul ettiğinizi söylemiş olmanıza rağmen, vazgeçme şansınız var mı?
Elbette! Anlaşmalı boşanmadan, boşanma davası kesinleşinceye kadar vazgeçilmesi mümkündür. Dolayısıyla, anlaşmalı boşanma başvurusu yapıldıktan sonra vazgeçtiğinize dair beyanı mahkemeye ulaştırarak, eğer karar verilmiş ise süresinde bunu istinaf ederek anlaşmalı boşanmadan vazgeçebilirsiniz.
- “…Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır…”; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/26613 E 2017/4063 K
Bu durumda dava, çekişmeliye dönüşecektir. Mahkeme tarafından her iki tarafa boşanma sebeplerini, dayandıkları olayları ve ispata yarayan delillerini göstermek üzere süre verilecek ve dava en başından çekişmeli açılmış gibi ele alınacaktır.
- “…Davacı kadının 08.12.2020 tarihli temyiz dilekçesi, davacının Türk Medeni Kanunu’nun 166/3 maddesi gereğince anlaşmalı boşanma talebinden vazgeçme niteliğinde olup, davaya çekişmeli olarak Türk Medeni Kanunu’nun 166/1-2 maddesine dayalı olarak devam edilmesi isteğini de kapsamaktadır. Bu husus göz önüne alınarak tarafların delillerinin toplanılarak gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir…”; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/133 E 2021/2781 K
Anlaşmalı boşanmanın çekişmeliye dönüşmesi durumunda, protokolde yer verilen hiçbir konu önünüze getirilemez. Zira protokolde yer alan taahhütler, anlaşmalı boşanılacağı zannıyla verilmiştir. Hatta anlaşmalı boşanma vaadiyle zarara uğrayan eşin, oluşan zararlarının giderilmesini istemesi ve yaptığı devirleri geri alması da mümkündür.
- “…Somut olayda, davacının çekişme konusu taşınmazın ½ payını davalıya anlaşmalı boşanmayı temin için verdiği dinlenen tanık beyanları ile kanıtlanmış olup, boşanma davasının da davalı tarafından ihtilaflı boşanmaya dönüştürüldüğü ve halen davanın derdest olduğu kuşkusuzdur. Bu durumda davacının hileye düşürüldüğünün kabulü gerekir…”; Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/9188 E 2018/8808 K
*Makalemizdeki içerik, genel olarak bilgilendirme amaçlıdır. Her olayın farklı özellikler taşıması ve anlaşmalı boşanma protokolünün ekonomik ve mali haklar yönüyle bağlayıcı olması nedeniyle, internetteki matbu örneklerin kullanılması yerine konusunda uzman boşanma avukatlarından destek alınması son derece önemlidir.
**Yargıtay kararı için; https://karararama.yargitay.gov.tr/