Eşin telefonunu karıştırmak boşanmaya sebep olur mu? Sorunun cevabı olayın detaylarına göre şekillenecektir; nasıl yapıldığı ve niçin yapıldığı gibi özel şartlara bakılmalıdır.
Türk Medeni Kanunu’na göre elbette eşler birbirine sadık kalmak ve dürüst davranmak zorundadır. Ancak bu durum bir eşin diğerinin telefonunu izinsiz karıştırması hakkı vermez, aksine davranış özel hayatın gizliliğini ihlal edebilir.
Eğer telefon karıştırma olayı eşler arasındaki güveni ciddi şekilde zedelediyse ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduysa, bu durum boşanma sebebi olarak kabul edilebilir.
Öyle olunca da bunu yapan eş hem boşanmada kusur işlemiş olur hem de işin cezai boyutu vardır. Zira eş olunması kişilerin özel hayatlarının tamamen ortadan kalkması anlamı taşımaz.
Eşin telefonunu izinsiz karıştırarak elde edilen mesajlar, fotoğraflar veya diğer bilgiler mahkemede hukuka aykırı delil olarak değerlendirilebilir. Yani, eğer bir eş diğerinin telefonundan izinsiz aldığı bilgileri mahkemeye sunarsa, bu deliller geçersiz sayılabilir ve hatta kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek suçlamasıyla cezai yaptırımla karşılaşabilir.
Konuyla alakalı örnek bir olayda Yargıtay 2. Hukuk Dairesi eşinin telefonundan bu şekilde gizlice delil elde eden eşi kusurlu bulmuş ve sunduğu delilleri yasak kabul etmiştir; (“…ses kaydının hukuka aykırı olarak elde edilmesi sebebiyle hükme esas alınamayacağının ve bu nedenle güven sarsıcı davranış vakıasının kadına kusur olarak yüklenemeyeceğinin…”; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/2442 E 2019/4285 K).
Ancak bu demek değildir ki, aldatılan eş hiçbirşey yapamasın. Eğer tuzak, casus yazılım vb icraatlar olmaksızın ani gelişen ve o anda alınmazsa kaybolacak bir delil varsa, bu şekilde elde edilen deliller geçerlidir.
Konunun eş zamanlı olarak ceza hukukunu ilgilendirmesi sebebiyle Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından da referans alınan Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2012/5-1270 E 2013/248 K sayılı kararı çerçevesinde yapmış olduğu tespitler boşanma davalarında sunulan ses kayıtlarının hangi hallerde hukuki olacağına dair kriterleri ortaya koymaktadır. (“… kişinin kendisine karşı işlenmekte olan suça ilişkin delil elde etmek amacıyla yapılan kaydın hukuka uygunluğu “bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmaması” ve “yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumların varlığı” şeklinde gelişen iki koşula bağlanmıştır. Doktrınde de desteğini bulan Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bu yorumu; kişilerin mağduru oldukları bir olay ve haksız saldırı nedeniyle delilleri koruma imkanına kavuşmasını sağlayacaktır. Aksi takdirde kanıtların kaybolması ve bir daha elde edilememesi söz konusu olacaktır…”).
Özetle bu tür davranışların somut olayda nerede nasıl hangi amaçla yapıldığına bakılmalıdır. Eğer bir eşin sebepsiz yere bu tür davranışları diğeri için çekilmez hale geldiyse konu genel boşanma içinde değerlendirilebilir. Ancak aksine eşin aldatma şüphesi var ise, aldatıldığını düşünen eşin casus yazılım vb yöntemler olmaksızın elde ettiği delillerin dikkate alınabileceği unutulmamalıdır.
Buradaki açıklamalar genel mahiyette olup her olay tüm koşulları birlikte dikkate alınarak yorumlanmalıdır ve boşanma hukukunda uzman kişilerden yardım alınması son derece önemlidir.
*Yargıtay kararları için; https://karararama.yargitay.gov.tr/
Benzer Konular
Ziyaretçi Yorumları
