Nafaka yazı serimizin ikinci bölümünde, iştirak nafakasına dair genel bilgileri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu/TMK ve Yargıtay kararları eşliğinde aktarmaktayız.
Yazı İçeriği ve Başlıklar
1 | İştirak Nafakası Nedir |
2 | İştirak Nafakası Nasıl Belirlenir |
3 | Nafakanın İcrası |
1/İştirak Nafakası Nedir?
İştirak nafakası, velayetin kullanılması kendisine bırakılmayan eş tarafından, ortak çocuğun veya birlikte evlat edinilen çocuğun yetiştirilmesi, barınma, beslenme, sağlık, bakım ve eğitim giderlerinin karşılanabilmesi için eşin sosyal ve ekonomik gücü oranında, velayetin kullanılması kendisine verilen eşe ödenen nafakadır.
- TMK madde 182/3;” Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır”
Çocuklara boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar verilen nafaka tedbir, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra çocuk için verilen nafakanın adı iştirak nafakasıdır.
Bu nafaka türü kamu düzeni ile ilgilidir. Dolayısıyla boşanma veya ayrılık kararı verilen hallerde, talep olmasa dahi mahkeme tarafından yaşı küçük çocuklara iştirak nafakası belirlemesi zorunludur.
- “…ana babanın bakım yükümünün doğal sonucu olan iştirak nafakası, çocuğun korunmasına yönelik olup, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenledir ki hâkim talep bulunmasa dahi kendiliğinden iştirak nafakasına hükmetmelidir…”; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2444 E 2019/51 K
İştirak nafakası çocuğun 18 yaşını doldurup ergin olması halinde kendiliğinden kalktığı gibi, evlenmekle ya da yargı kararı ile ergin hale getirilmesi halinde de kendiliğinden kalkar.
- “…TMK’nun 328/1.maddesi uyarınca kural olarak ana babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiğinden, anılan maddenin birinci fıkrasının açık hükmü uyarınca küçük reşit olmakla kendisine bağlanan iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Zira, velayet ve velayet kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma zorunluluğu çocuğun ergin olmasıyla kendiliğinden sona erer…”; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/3-470 E 2012/713 K
Ancak çocuk 18 yaşına geldiğinde nafakanın kalkmasından sonra eğitimi devam ediyorsa, anne ve babanın bakım yükümlülükleri de devam edeceğinden, çocuğun bizzat kendisinin anne babaya veya her ikisine karşı dava açması mümkündür
2/İştirak Nafakası Nasıl Belirlenir?
İştirak nafakasının nasıl ve ne şekilde belirleneceği, TMK madde 330 ile düzenlenmiştir.
- “Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur.
- Nafaka her ay peşin olarak ödenir.
- Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.”
İştirak nafakası miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri; yani tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözetilerek belirlenmesi gerekmektedir. Bu anlamda eş asgari ücretle çalışsa dahi iştirak nafakasından sorumlu tutulabilecektir.
- “…Hukuk Genel Kurulu’nun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E., 688 K. sayılı ilamında; “…yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği…” vurgulanmıştır.
- Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşik kararlarında “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunması da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir (HGK 07.10.1998 gün, 1998/2–656 E, 1998/688 K. ; 26.12.2001 gün 2001/2–1158–1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2–397–339 sayılı kararları). Bu durum ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır…”; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2019/117 E 2019/1153 K
Bunun yanında iştirak nafakası miktarının yeniden belirlenmesi de mümkündür. Tarafların ekonomik ve sosyal hayatlarındaki durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyebileceği gibi nafakayı tamamen de kaldırabilir.
- “…koşulların ve ihtiyaçların değişmesi hâlinde iştirak nafakasının arttırılması her zaman istenebilir…”; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1894 E 2019/918 K.
Hukuki niteliği bakımından bir bakım nafakası olan iştirak nafakası çocuğun eğitim ve öğretim giderleri yanında yiyecek, giyecek, bakım, barınma, sağlık, harçlık, ulaşım giderlerini de içerir. İştirak nafakası alacağı takas edilemez, haczedilemez ve bu alacak üzerinde rehin tesis edilemez.
3/Nafakanın İcrası
Mahkeme tarafından verilen nafaka kararı borçlusu olan eş tarafından yerine getirilmezse, hakkında icra takibi başlatılabilir ve bu meblağ zorla alınır. Hatta bu durumda istisnai bir düzenleme olarak nafakayı ödemeyen eş zorlama amaçlı hapse dahi alınabilir.
İcra ve İflas Kanunu madde 344;
- “Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.
- Borçlunun, nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle dava açmış olması halinde, ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın sonuna bırakılabilir”
Evliliğin boşanma ile sona ermesi halinde çocuğun velâyeti anne veya babadan birine veya vasiye bırakılır. Bu durum velayet kendisine bırakılmamış tarafın boşanmayla birlikte çocuğun ruhsal, düşünsel ve fiziksel gelişimini sağlamak için gereken masrafları (gücü oranında) karşılama görevini ortadan kaldırmaz. Nitekim Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi madde 27, çocuğun bedensel, zihinsel, ahlaksal ve toplumsal gelişmesini sağlayacak yeterli bir hayat seviyesine hakkı olduğu, bu sorumluluğun sahip oldukları olanaklar ve malî güçleri çerçevesinde öncelikle çocuğun anne ve babasına ile bakımını üstlenecek diğer kişilere ait olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla iştirak nafakası, son derece önemlidir.
*Yazımız genel bilgilendirme amaçlı olup her olayın koşulları farklıdır. Bu sebeplerle nafaka uyuşmazlıklarında hak kaybı yaşanmaması adına konusunda uzman bir avukat tarafından dava takibi önem taşımaktadır.
**Yargıtay kararları için; https://karararama.yargitay.gov.tr