I) Adil Yargılanma Hakkı Nedir?
Sahip olunan temel hak ve özgürlüklerin anlam ifade edebilmesi için, sadece diğer kişilere karşı koruma sağlanması yeterli değildir. Bu açıdan kişilerden çok daha avantajlı ve güçlü pozisyondaki kamusal otoritenin de sınırlandırılması gerekecektir.
İşte adil yargılanma hakkı, tam olarak belirttiğimiz alanda işlevsel olup kamusal gücün sınırlarını belirleyen bir çerçevedir. Böylelikle, özellikle temel haklara ve özgürlüklere doğrudan müdahale edilen yargısal faaliyetlerde güvence sağlanmaktadır. Söz konusu hak, yargısal tüm faaliyetlerde ve hatta idari işlemlerde dahi kişi hak ve özgürlüklerini koruma görevini icra etmektedir.
II) Hakkın Kapsamında Neler Bulunmaktadır?
Adil yargılanma hakkı, bünyesinde birçok temel hakkı içermektedir. Bunlardan ilki kişilerin ihlal edilen haklarına karşı Mahkemelere başvurma hakkından oluşur. Ayrıca başvurulacak Mahkemelerin tarafsız ve bağımsız vasıfta olması adil yargılanmanın olmazsa olmaz koşuludur.
Adil bir yargılama için kişilerin yargılamada birçok alt hakka sahip olması gerekmekte olup örneğin;
- Yargılamaya etkin katılım ve duruşma hakkı,
- Silahların eşitliği sağlanarak bir taraf lehine diğeri aleyhine sürecin yönlendirilmemesi,
- Hukuki dinlenilme, iddia ve savunmada bulunarak çelişmeli yargılama yapılması hakkı,
- Kişinin kendisi ve yakınları aleyhinde delil göstermeye zorlanamaması,
- İsnatlara karşı yeterli zaman ve kolaylıklar sağlanarak karşı koyma imkanı tanınması,
- Asgari hakların bildirilmesi,
- Avukat yardımından faydalanma,
- Aleni biçimde yargılanma,
- Makul sürede davaların sonuçlandırılması gereği,
- Suçluluğu sabit oluncaya kadar masumiyetin kabul edilmesi zorunluluğu,
- Kararların gerekçeli olmasının zorunluluğu,
Düzenlemelerinin tamamı adil yargılanma hakkının hayata geçirilmesi amacına hizmet etmektedir.
III) Hak İhlallerinde Ne Yapılmalı?
Adil yargılanma hakkı kapsamında tanınan hak ve imkanların ihlaliyle karar verilmesi, kararın mahiyetine göre itiraz, istinaf ve aşamasına göre temyiz sebebi olup anılan başvurularda ileri sürülmesi gerekecektir.
Ancak bazı durumlarda olağan yasa yolu olarak kabul gören yöntemlerle sonuç alınamaz. İşte bu noktada hak ihlallerinin giderilmesi için Anayasa Mahkemesine Bireysel başvuru imkanı tanınmıştır.
IV) Bireysel Başvuru Yapabilme Şartları Nelerdir?
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılabilmesi için aranan şartlar 6216 sayılı yasada ve Mahkeme içtüzüğünde yer almakta olup buna göre;
- Öncelikle olağan yasa yolu başvurularının (itiraz-istinaf-temyiz)tüketilmesi,
- Başvurunun en son kararından itibaren (tebliğ ya da öğrenme) 30 gün içerisinde, zorunlu hallerde ise 15 günlük ek süreyle 45 içinde yapılması,
- Başvurunun Anayasa Mahkemesi sitesinde yer alan formun eksiksiz doldurulması suretiyle hazırlanması,
- Tüm eklerle birlikte başvuru evrakının ya doğrudan Anayasa Mahkemesine ya da ona gönderilmek üzere nöbetçi mahkemeler veya yurtdışı konsolosluklarına verilmesi,
- Adli yardım talebinde bulunulmayan hallerde başvuru ücretinin yatırılması,
Gerekecektir. Alelade bir dilekçe ya da posta yoluyla Anayasa Mahkemesine başvuru yapılamaz. Yine ihlale sebep olan hususların açık biçimde belirtilmesi, buna dair evrakların hazırlanması ve Anayasa Mahkemesinden talep edilen konuların açıkça başvuruda yer alması zorunludur.
*Anayasa Mahkemesi nezdinde yapılan bireysel başvuruların birçok şekli ödevin ifasını gerektirmesi ve hak ihlali tespitinin sağlanabilmesi adına ilgili yargılamada yapılan usulsüzlüklerin net olarak ortaya konulması zorunluluğundan konusunda uzman bir avukatla takibi önem taşımaktadır.