ADLİ KONTROLDE İHLAL ve TAZMİNAT

ADLİ KONTROLDE İHLAL ve TAZMİNAT
26.12.2022
88

I) Adli Kontrol Nedir?

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu(CMK) madde 109 vd hükümlerinde düzenlenen, koruma tedbirleri arasında yer alan, tutuklama tedbirinin alternatifi olan ve ancak tutuklama şartlarının var olduğu durumlarda uygulanabilen adli kontrol tedbiri bir yönüyle; adliye ile ilgililer arasında kişinin hürriyetinden tamamen yoksun bırakılması yerine belirlenen yükümlülüklere uyacağı taahhüdünü içeren ve bu şartla salıverilmesini sağlayan bir sözleşmedir.

II)Ya Kontrole Uymazsam?

Adli kontrolün bir nevi tutuklamaya karşı muhatabın verdiği söz vasfı taşımasından ötürü, hükmolunan yükümlülüklere uyulmamasının yaptırımı ağır olup bu durumda CMK madde 112/1 gereği merci tarafından tutuklama kararı verilebilecektir. Ancak böyle bir karar verilebilmesi için yükümlülük ihlalinin isteyerek gerçekleştirilmesi şarttır.

Adli kontrole uyulmaması otomatikman kişinin tutuklanması sonucu doğurmaz. Bu durumda yargı mercileri, kendisine sunulan mazeretin haklılığı ve tutuklamanın gerekliliğini serbestçe takdir ederek tutuklama veya adli kontrolün devamı hatta tamamen kaldırılmasına hükmedebilecektir. Hatta son durumda tutuklama için, hükmedilmesi muhtemel hapis cezasının süresi dahi önem taşımayacaktır.

Lakin azami tutukluluk süresi dolduktan sonra verilen adli kontrole riayetsizlikten ötürü verilen ekstra tutuklamada, kişinin hürriyetinden yoksun bırakılacağı süre ağır cezalık işlerde 9 ayı, diğer işlerde ise 2 ayı aşamayacaktır. Burada yasa koyucu, orantılılık ilkesini ve adil yargılanma kurallarını gözeterek halihazırda tavan sürelerde tutuklu kalan kişiler yönüyle tedbire uyulmamasından ötürü verilecek ek tutuklamayı belirli süreyle sınırlamaktadır.

Yine yükümlülüklere uyulmaması her ne kadar Mahkeme kararına riayetsizliğe dair bir yaptırım olarak değerlendirilebilirse de, amaca uygunluk ve orantılılık ilkeleri gözetilerek işlem tesisi İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi madde 5 düzenlemesine dair İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi içtihatlarına uygun olacaktır.

III) Haksız Adli Kontrole Karşı Çareler

Kural olarak adli kontrol tedbirine karşı itiraz yasa yolu öngörülmekle birlikte, tedbirin haksızlığının anlaşıldığı hallerde başkaca hukuki çarelere başvurulması da mümkündür.

CMK madde 141 hükmü, haksız koruma tedbirlerine bağlı olarak hangi hallerde tazminat talep edilebileceğin düzenlemektedir. Her ne kadar adli kontrol tedbiri açıkça maddede yer almasa da, adli kontrol ile hak ihlaline uğrayanların bu yönteme başvurmaları kabul edilmektedir.

Nitekim Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/13444 E 2015/2705 K sayılı kararında; “…davacı (sanık) hakkında uzun süre uygulanan adli kontrol tedbiri açısından tutuklama ile serbest bırakma arasında düşünülen ve serbest bırakmanın oluşturabileceği zararları gidermek için uygulanan adli kontrolün bir aşamadan sonra seyahat özgürlüğünün sınırlandırıldığı, bu sınırlama ile kişi özgürlüğünün kısıtlanması olan tutuklama ile arasında bir derece ve yoğunluk farkı olduğu, davacıya uygulanan tedbirin seyahat özgürlüğünü kısıtlama tedbirini aştığı ve davacıyı özgürlükten yoksun bıraktığı, oranlılık ilkesinin ihlal edildiği ve kanun ile belirlenen amacın dışına çıkıldığı, zira aşamalarda ilgili tedbire yönelik olarak adli kontrol kararının kaldırılmasına ilişkin itirazlarda bulunulmasına karşın, hakim veya mahkemece oranlılık ilkesi bağlamında adli kontrol tedbiri uygulamasına devam edilip edilemeyeceği adli kontrol tedbiri ile öngörülen yükümlülüklerden sonuç alınıp alınmadığı tedbirin değiştirilip değiştirilmeyeceği veya daha hafif bir tedbirin uygulanması yoluyla amaçlanan hedefin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği veya geçici olarak adli kontrol tedbirinden muafiyet konusunda etkin (veya etkili) bir değerlendirmenin yapılamadığı ve uygulanan tedbirin ölçüsüz hale geldiğinin anlaşılması karşısında, davacı hakkında ilk kararın verildiği 15.04.2010 tarihinden sonra uygulanmaya devam edilen adli kontrol tedbiri nedeniyle davacı yararına (hak ve nasafet ilkelerine uygun) makul oranda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi…” gerekçesiyle haksız adli kontrole bağlı tazminat taleplerini reddeden mahkeme kararını bozmuş ve tazminat taleplerinin haklılığını ortaya koymuştur.

Anayasa Mahkemesi ise 2017/32052 sayılı kararında; suç işlediğine dair kuvvetli belirtiler ortaya konulmadan başvurucu hakkında konutu terk etmeme tedbirinin uygulandığı sonucuna varılmış; bu nedenle Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

Dolayısıyla anılan kararlar doğrultusunda haksız adli kontrole karşı CMK madde 141 hükmüne dayalı tazminat talep edilebilmesi mümkündür.

*Özgürlük ve seyahat haklarını doğrudan ilgilendiren adli kontrol kararlarına karşı yapılacak başvurularda hak kaybı yaşanmaması adına avukat tarafından takibi önem taşımaktadır.

** Yargıtay kararları için; https://karararama.yargitay.gov.tr

***Anayasa Mahkemesi kararları için; https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr

Whatsapp
Jet Hukuk
Jet Hukuk
Merhaba.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?