I) Neden İkinci El Oto?
Cevabı çok basit; tamamen duygusal. Son dönemde artan döviz kurlarına bağlı olarak sıfır kilometre otomobil fiyatlarının fahiş rakamlara ulaşması sonucunda ikinci el otomobil piyasasına rağbet sürekli biçimde artmaktadır. Ancak ikinci el otomobil alımı dikkat ve uzmanlık gerektirmektedir. İkinci el otomobil alımlarında tereddüt edilen konuların başında, aracın motor ve mekanik arızasının bulunup bulunmadığı ve fiziki durum yani kaporta ekspertizi gelmektedir.
İkinci el araç piyasasında araç fiyatını belirleyen birçok etmen bulunmakla birlikte kuşkusuz aracın kaç yaşında ve kilometrede olduğu önemli bir değerlendirme kriteridir. İşte tam olarak bu noktada pazar payının büyüklüğü dolandırıcıların iştahını kabartmaktadır. Dolandırıcı tabiri bu tarz hareketlerin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda (TCK) yer alan düzenlemelerdeki karşılığından ötürü kullanılmıştır.
II) Araç Kilometresi ile Oynandığı Nasıl Anlaşılır?
Araç kilometresi ile oynanıp oynanmadığının tespitinde ilk akla gelen alınacak aracın servis kayıtları ile TÜVTÜRK muayene kayıtlarından faydalanmaktır. Ancak yapılan değişikliğin tespiti o kadar da kolay değildir. Zira piyasada sıklıkla görülen bazı eski tip araçlarda kilometre sayaçları kendisini 100 bin kilometrede sıfırlamakta ve ayrıca araç muayenesinde kilometre ile oynandığı anlaşılsa dahi hafif kusur olarak kabul gören aracın muayenesi tamamlanmaktadır.
Araç kilometresi değiştirilirken farklı yöntemler denenmektedir. Eski tip araçlarda mekanik olan sayaca elle müdahale ya da sıfırdan sayaç takılması işlemleri basitçe yapılabilmektedir. Yeni tip elektronik sayaçlarda ise araç beynine müdahale ile kilometre oynaması yapılmaktadır. Her ne surette olursa olsun dolandırılmamak adına aracın uzman kişilere incelettirilmesi gerekecektir.
III) Ne Yapmalı?
Araçta yapılan oynamanın kim tarafından yapıldığı bilinmese de öncelikle kilometresi ile oynandığı sonradan anlaşılan bir aracı satın alan kişinin, yaptıracağı bağımsız ekspertiz incelemesiyle birlikte aracı satın aldığı kişi ya da şirkete başvurması gerekecektir. Zira hukuki anlamda böyle bir olay ayıplı ifa olarak kabul edilir ve talepler 2 yıllık zamanaşımına tabidir (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 231/1, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) madde 12/1). Ancak eğer aracı satan kişi ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamayacaktır (TBK madde 231/2, TKHK madde 12/3).
IV) Kim Sorumlu?
Kilometresi ile oynanmış araç satımında sorumluluğun tespitinde konuyu hukuki ve cezai sorumluluk olarak ikiye ayırarak ele almak gerekecektir.
Hukuki ve maddi haklar yönüyle; böyle bir aracı satan satıcı ister aracın kilometresi ile oynandığını bilsin isterse bilmesin ve hatta kendisi de bir önceki araç maliki tarafından dolandırılmış olsun, bu satış işleminden ötürü sorumlu tutulacaktır. Zira sebep ne olursa olsun aracı son alan kişiye karşı gerçekleştirilen ayıplı bir ifa hali mevcuttur. Eğer satıcı kendisi de aynı şekilde dolandırıldığını düşünüyorsa aracı satın aldığı kişiye ve bu kişi dahi silsile yoluyla önceki maliklere pekala başvurabilecektir. Açık deyişle aracı son alan kişiye karşı sorumlu olan satıcının da uğradığı zarardan ötürü eski maliklere başvuru ve rücu hakları bulunmaktadır.
Cezai anlamda ise bu tarz eylemlerin TCK madde 157’de tanımlı dolandırıcılık suçuna vücut vereceğini ve bazı durumlarda satıcı ile alıcının arasındaki ilişkiye göre madde 158’de yer alan nitelikli hallerin dahi oluşacağını öncelikle belirtiriz. Dolandırıcılık suçu yüz kızartıcı ve yaptırımı ağır bir suç tipi olup nitelikli hali ağır ceza mahkemelerinde yargılanmayı gerektirecektir.
Ancak Anayasa madde 38/7 ve TCK madde 20/1 gereği suç oluşturan eylemlerde sorumluluk şahsi olduğundan dolandırıcılık suçundan kamu davası sadece bu eylemi yapan kişiye yöneltilebilecektir. Bu açıdan eğer satıcı böyle bir olaydan haberdar değilse, yukarıda izah edildiği üzere hukuki sorumluluğu bulunsa da cezai anlamda sorumlu tutulması mümkün değildir. Ayrıca anılan suç tipinin sadece kasten işlenebilmesinden ötürü Anayasa madde 38/1 ve TCK madde 2/1 gereği yasallık ilkesi kapsamında satıcıya sırf dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık atfıyla cezai sorumluluk yüklenebilmesi de mümkün değildir.
V) Talep ve Dava Hakları Nelerdir?
Böyle bir olay nedeniyle ekonomik anlamda kayba uğrayan alıcıların seçimlik hakları mevcut olup bu minvalde;
1. Aracı iade ile sözleşmeden dönme ve müspet zarar,
2. Aracın kilometresi ile oynanmasından ötürü uğranılan zarar/ayıp oranında bedelde indirim yapılması,
3. Mümkün olduğu hallerde ayıpsız muadil ile değişim,
Hakları mevcuttur. Yargılamada hangi hakkın kullanılacağı davacı tarafa ait seçimlik bir haktır. Uygulamada ise aracın değeri ve ayıptan ötürü oluşan zarar/menfaat kaybı bilirkişiler marifetiyle belirlenmektedir.
“Davacı aracın ayıplı hali ile ayıpsız bedeli arasındaki farkı isteyebilir. Bu halde; mahkemece araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri belirlenmek suretiyle taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmalı ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir “(Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/15908 E 2017/9366 K)
*Teknik ayrıntıları içeren bu tür davalarda hak kaybı yaşanmaması adına konusunda uzman bir avukat tarafından dava takibi önem taşımaktadır.
**Yargıtay kararları için; https://karararama.yargitay.gov.tr