BOŞANMADA AYRILIK

BOŞANMADA AYRILIK
05.01.2024
189

I)Boşanmada Kamu Müdahalesi

Kamusal otoritenin özel hayata en çok müdahil olduğu alan, ailedir.

Zira aile, Anayasa içerisinde Türk toplumunun temeli kabul edilmektedir. Ayrıca Devlet, ailenin huzur ve refahı için gerekli tedbirleri almakla da yükümlüdür (Anayasa madde 41/2).

Bu sebeplerle boşanma, tamamen kişilerin tasarrufuna bırakılmamıştır.Örneğin eşlerin anlaşarak boşanmaları için evlilik en az 1 yıl sürmelidir (TMK madde 166/3)

Ayrıca yargılama usulünden delillerin takdirine birçok özel düzenleme mevcuttur (TMK 184). Boşanmada diğer özel hukuk davalarından farklı olarak;

  • Hakim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz.
  • Bu davalarda yemin delili kullanılamaz.
  • Tarafların olaylara dair ikrarları hakimi bağlamaz ve delilleri serbestçe takdir eder.
  • Taraf anlaşmaları, hakim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz.
  • Hatta taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanın gizli yapılmasına karar verilebilir.

İşte benzer mülahazalarla, aralarında anlaşmazlık bulunan eşlerin bir kez daha düşünmeleri adına hukukumuzda tanınan bir müessese; ayrılıktır.

II) Nedir Ayrılık?

Ayrılık, boşanmadan daha hafif sonuçları olan, alternatif bir çözüm aşamasıdır. Böylelikle boşanma aşamasına varan uyuşmazlıklarda, eşlere düşünme ve gerçekten böyle bir sonucu isteyip istemediklerini anlama fırsatı sunmaktadır.

Ayrılık kararı verilebilmesi için, tıpkı boşanmada olduğu gibi boşanma sebeplerinin ispatlanması gereklidir (TMK madde 170) Burada boşanma sebebinin türü önemli değildir.

  • “…Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hakim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Dava yalnızca ayrılığa ilişkin ise boşanma kararı verilemez. Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir…”; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4012 E 2022/5408 K

Bir davada tarafların boşanmak istemeleri halinde, hakim tarafından yaşanan olaylar ve eşlerin aile durumu değerlendirilerek, boşanma yerine ayrılığa karar verilebilir. Burada önemli olan, eşlerin boşanma davasına rağmen ortak hayatı tekrardan kurabilmeleri olasılığıdır. Eğer eşlerin yeniden bir araya gelmeleri mümkün değilse, ayrılık kararı verilemez ve ispatlanan olaylar çerçevesinde boşanma gerçekleştirilir.

Ancak eşlerin boşanma istemeksizin ayrılık talepli dava açmaları durumunda, mahkeme boşanmaya karar veremez (TMK madde 170/2)

  • “…Türk Medeni Kanununun 170. maddesinin son fıkrası uyarınca ayrılık kararı verilebilmesi için boşanma sebeplerinin ispatlanmış olması, ancak “Ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması” gerekmektedir. Somut olayda, boşanma sebepleri gerçekleşmekle birlikte, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimali toplanan delillerle kanıtlanamamıştır. O halde, kadın tarafından açılan davanın kabulü ile boşanma kararı verilmesi gerekirken, Türk Medeni Kanununun 171. maddesi uyarınca ayrılık karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir…”; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/5142 E 2017/13162 K

Mahkeme tarafından verilen ayrılık kararı, tarafların boşanma davasının reddi sonrası bir araya gelemedikleri başka bir hal olan fiili ayrılık ile karıştırılmamalıdır. Fiili ayrılıkta eşler arasında daha önceden açılan ve reddedilip kesinleşen bir boşanma davası sonrasında fiilen biraraya gelinmemesi hali söz konusudur. Bu durum yasada “Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir” şeklinde yer almaktadır (TMK madde 166/son) Bu gibi hallerde artık ortak hayatın sürdürülebilirliğine bakılmaz.

  • “…tarafların evlilik birliğinin devamı amacıyla biraraya geldiklerinin yeterli delillerle kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin fiili ayrılık (TMK m. 166/son) sebebine dayalı boşanma davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi usul ve yasaya aykırıdır…”; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9930 E 2022/2370 K

III) Ayrılık Sonrası Süreç Nasıl İşler?

Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar (TMK madde 171)

Süre bitince ayrılık durumu kendiliğinden sona erer. Ortak hayat yeniden kurulmamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir (TMK madde 172)

  • “…Mahkemece barışma ihtimaline ulaşılırken eşlerin sosyal ve kültürel durumları, fiili ayrılık süreleri dikkate alınmalıdır. Toplanan delillerden; davalı kadının eşine hakaret ettiği, sürekli eşini sevmediğini ve boşanmak istediğini söylediği, eşini bıçakla tehdit ettiği, birlik görevlerini ihmal ettiği, davacı kocanın ise ailesinin evliliğe müdahalesine izin verdiği, bu nedenlerle evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı anlaşılmaktadır (TMK.md.166/1-2). Tarafların ortak hayatı yeniden kurmaları olasılığını gösterir şekilde her hangi bir delil de bulunmamaktadır (TMK.md. 170/3). Bu açıklamalar karşısında boşanmaya karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ayrılığa hükmedilmesi doğru görülmemiştir…”; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/6698 E 2013/18566 K

*/Makalemizdeki içerik, genel olarak bilgilendirme amaçlıdır. Her olayın farklı özellikler taşıması ve boşanmanın kişisel ve ekonomik hakları doğrudan etkilemesi nedeniyle, internetteki matbu örneklerin kullanılması yerine konusunda uzman boşanma avukatlarından destek alınması son derece önemlidir.

**/Yargıtay kararları için; https://karararama.yargitay.gov.tr/

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Whatsapp
Jet Hukuk
Jet Hukuk
Merhaba.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?