EŞİMİN CEBİNDEN PARA ÇALMAM SUÇ MU?

EŞİMİN CEBİNDEN PARA ÇALMAM SUÇ MU?

Bir eşin diğerinden izinsiz onun cebinden para alması suç mudur?

En sonda söyleyeceğimizi en başta belirtelim; kimse eşinin cebinden para aldığı için cezaya çarptırılmayacaktır. Burada yasa gereği şahsi cezasızlık sebebi gündeme geleceğinden herhangi bir mahkumiyet kararı çıkmayacaktır. Ayrıca ihtimallere göre hakkın kullanılması, kast yokluğu, varsayılan rıza, unsur yanılgısı değerlendirilecektir.

Bu türden davranışların hukuka uygun olup olmadığını belirlemek için, öncelikle evlilik birliğinin mal varlığına etkisine bakılmalıdır.

Evlilik birliği içerisinde her ne kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olsa da her eş kendisine ait malvarlığı üzerinde mülkiyet haklarını koruyacaktır. TMK madde 223/1 bu durumu; “Her eş, yasal sınırlar içerisinde kişisel malları ile edinilmiş mallarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir.” şeklinde tanımlamaktadır.

Ancak aynı Medeni Kanun, eşlerin evlilik birliğinin giderlerine ortak biçimde katılmaları gerektiğini kabul etmektedir. TMK madde 186/3 bu durumu; “Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar” şeklinde düzenlemektedir.

Yasal düzenlemeye göre bir yanda edinilmiş mallara dahil olsa da her eşin ayrı ayı mülkiyet hakkı diğer yanda ise evin masraflarına birlikte katılma zorunluluğu (gücü yettiği oranda) mevcuttur.

Böyle bir durumda cezai sorumluluk için aranan manevi unsur yani kast nasıl belirlenecektir? Örneğin amacı eşinin parasını kendisine alıp harcamak olan eş ile gerçekten zor durumda olan ve evin giderleri için istemesine rağmen eşinden para alamayan eşin durumu nasıl ayırt edilecektir?

Ceza sorumluluğuna göre tüm bunlara dikkat edilmelidir. Zira ceza yargılamasında ispat yükü iddia makamına aittir, şüpheye yer yoktur ve şüphe halinde bundan fail yararlanır. Böyle bir durumda hangi amaçla alındığı ispat edilemeyen bir para alınması hadisesinde lehe yorum yapılacak ve eşin hukuka uygunluk nedeni olarak TMK madde 186/3 düzenlemesinden kaynaklı biçimde TCK madde 26/1; “Hakkını kullanan kimseye ceza verilmez. ” düzenlemesine göre sonuca gidilecektir.

Diğer bir ihtimalde ise varsayılan rızaya dayalı olarak hukuka uygunluk ihtimal dahilindedir. Zira eş olan ve hayatı paylaşan kişilerin, aralarında böyle bir konunun sorun olmayacağına dair haklı beklentileri hukuk düzenince korunmaya layıktır. Özellikle daha önce para ihtiyacı olduğunda eşinin cebinden alan ancak eşinin bir tepki göstermediği hallerde, varsayılan rızanın varlığı daha belirgindir ve bu durum eylemi hukuka uygun hale getirir. Öyle olmasa dahi, bu türden bir davranışta bulunan eşin TCK madde 30/1 anlamında suçun unsurlarında yanılgı veya TCK madde 30/3-4 anlamında kaçınılmaz hata halleri de değerlendirilmelidir.

Yasa koyucu bu gibi ispatı zor konularla vakit kaybedilmemesi adına çözüm olarak eşler arasında evlilik birliği devam ederken işlenen mala karşı suçlarda tam şahsi cezasızlık halini kabul etmiştir. Yasal düzenleme olarak TCK madde 167 ye göre yağma suçu dışında işlenen mala karşı suçlarda (örneğin hırsızlık, mala zarar verme, dolandırıcılık gibi) haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin zararına olarak işlenmesi halinde, eş hakkında cezaya hükmolunmaz. Yani şahsi cezasızlık sebebine bağlı olarak eşinden gizlice para alan eş hakkında, üstteki araştırmalarla uğraşmadan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilecektir.

(“…Sanığın zarar verdiği işyerinin eşine ait olduğunun sabit olması karşısında, 5237 sayılı TCK.nın 167/1-a maddesinde şahsi cezasızlık sebebi olarak öngörülen “haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz” hükmü gereği sanık hakkında 5271 sayılı CMK.nın 223/4-b maddesi gereği ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi…”; Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/17297 E 2019/10856 K).

Elbette konunun diğer boyutu eşler arasındaki güvenin sarsılmasından kaynaklı boşanma ile alakalıdır. Eşlerin bu şekilde aralarında güven sorunu bulunması boşanma sebebi olabileceği gibi eşin evlilik birliğine dair konularda üzerine düşenleri yerine getirmemesi de ekonomik şiddet olarak kabul görerek boşanmaya sebep olabilecektir.

Eğer eşiniz evin geçimine katkıda bulunmuyorsa, sizi maddi sıkıntıya sokuyorsa veya ekonomik şiddet uyguluyorsa, bu “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” (TMK 166) gerekçesiyle boşanma sebebi sayılabilir. (“…Kocasının eşine ve evine bakmaması, para bırakmaması nedeniyle yakınlarından borç para almış olan kadın boşanmayı gerektirecek ölçüde kusurlu sayılamaz. Bu sonuca ulaşılmasında koca tam kusurludur. Tamamen kusurlu olan eşin ise dava hakkı yoktur…”; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/20742 E 2014/3213 K).

*Yargıtay kararları için; https://karararama.yargitay.gov.tr/

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Whatsapp
Jet Hukuk
Jet Hukuk
Merhaba.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?