Eşim çalışmama izin vermiyor, bu bana boşanma hakkı verir mi?
Türk hukukunda boşanma sebepleri, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir. Boşanma sebepleri, “özel boşanma sebepleri” ve “genel boşanma sebepleri” olarak ikiye ayrılır .Eşin çalışmaya izin vermemesi, doğrudan bir boşanma sebebi olarak sayılmamakla birlikte, bu durum evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açıyorsa, genel boşanma sebepleri kapsamında değerlendirilebilir.
Nedeni şunlardır;
1.Eşin özgürlüğünü kısıtlamak; eşin çalışmasının engellenmesi, onun ekonomik özgürlüğünü kısıtlayarak kişisel bağımsızlığını ihlal edebilir. Bu durum, evlilik birliğinin temeline zarar verebilir.
2.Psikolojik şiddet; eşin çalışmasına izin verilmemesi, duygusal ya da psikolojik şiddet anlamına gelebilir. Bu tür durumlar, evliliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesini engelleyebilir ve boşanma için bir neden oluşturabilir.
3.Aile içi eşitlik ve saygı; eşin çalışmaya engel olması, evlilikte eşitlik ilkesinin ihlali anlamına gelebilir. Eşlerin birbirlerine karşı saygılı ve eşit haklara sahip olması beklenir.
Ayrıca bu gibi durumlarda konunun ekonomik şiddet olarak değerlendirilmesi de mümkündür. Ekonomik şiddet, bir kişinin, genellikle eş veya partneri tarafından, maddi kaynaklara erişiminin kısıtlanması, yönetilmesi ya da kontrol edilmesi yoluyla uygulanan bir şiddet türüdür. Bu tür şiddet, bireyin maddi bağımsızlığını engellemeyi ve ekonomik olarak kontrol altına almayı amaçlar. Ekonomik şiddet, fiziksel ya da duygusal şiddetle birleşebilir, ancak tek başına da etkili ve zararlı bir şekilde ortaya çıkabilir.
Ekonomik şiddetin örneklerine bakıldığında;
-Maddi kaynakların kısıtlanması: Bir eşin, diğerinin gelirine erişimini engellemesi, harcama yapmasına izin vermemesi veya kısıtlaması. Örneğin, eşin çalışmasını engellemek veya kazanılan parayı kontrol altına almak.
-Paranın kontrol edilmesi: Bütün gelir ve harcamaların tek bir kişinin elinde olması, diğer eşin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde harcama yapmasına izin verilmemesi.
-Yoksulluk tehdidi: Bir eşin, diğerini ekonomik olarak bağımlı hale getirmek için sürekli olarak maddi destek sağlamayı kesmesi ya da ekonomik olarak zor durumda bırakma tehdidi.
-Çalışma hakkının engellenmesi: Bir eşin diğerinin iş bulmasını, eğitim almasını ya da kariyerini geliştirmesini engellemesi. Bu, özellikle kadınlar arasında daha yaygın olabilir.
-Borçlanma ve mali yük oluşturma: Eşlerden birinin, diğerini maddi olarak zor durumda bırakacak şekilde yüksek borçlar altına sokması veya gereksiz harcamalarla maddi sıkıntıya düşürmesi.
-Maddi bağımsızlık hakkının engellenmesi: Bir kişinin kendi parasını kazanma ve yönetme hakkını engellemek, sürekli olarak onun harcamalarını kontrol etmek.
Görüleceği üzere aslında bir eşin diğerinin çalışmasını engellemesi başlı başına ekonomik şiddettir ve ayrıca evliliği çekilmez hale getirebilmektedir. Zira ekonomik şiddet, bireylerin bağımsızlıklarını kaybetmelerine ve duygusal olarak zor durumda kalmalarına yol açan, özgüven kaybı yaratan bir durumdur.
Nitekim benzer bir olayda Yargıtay tarafından verilen onama kararı, bu durumu ekonomik şiddet sayan mahkeme kararının tasdikidir; “…2020 yılında evlendiklerini, tarafların ikinci evliliği olduğunu, ortak çocuklarının bulunmadığını, müvekkilinin ilk evliliğinden bir oğlu, davalının ise üç ortak çocuklarının bulunduğunu, evliliğin ilk günlerinden itibaren evlilik içerisinde sorunların baş gösterdiğini, davalının güven sarsıcı davranışlarının olduğunu, davalı tarafın müvekkilinin çalışmasına engel olmaya çalıştığını, davalının çocuk istememesinin kusurlu davranış olduğunu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmelerinin eşlerden eklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığını ve müvekkilinin kusurunun bulunmadığını…”; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2023/9638 E 2024/6094 K
*Yargıtay kararları için; https://karararama.yargitay.gov.tr/
Benzer Konular
Ziyaretçi Yorumları
