I) Güvenceyle Bırakılma Mümkün Mü?
Evet mümkün! Güvence bedeli karşılığı salıverme, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) madde 109/1 içerisinde düzenlenen adli kontrol tedbiri türlerinden biridir. Böylelikle suç şüphesi altında olan kişilerin belirlenen miktarı yatırmaları karşılığında tutuklanmaları yerine serbest bırakılmaları imkanı sağlanarak hem tutuklamanın son çare oluşuna uygun hem de birtakım kamusal menfaatlerin kolay yoldan elde edilmesine imkan sağlanmıştır.
II) Güvence Çeşitleri Nelerdir?
CMK madde 109, kendi içerisinde 3 farklı güvence türünü içermekte olup;
- Maddenin (f) bendinde yer alan kefaretle salıverme,
- Maddenin (h) bendinde yer alan mağdur haklarının güvence altına alınması,
- Maddenin (i) bendinde yer alan nafaka yükümlülüklerinin yerine getirilmesine dair güvence,
Şeklinde düzenlenmiştir.
III) Neye Karşı Güvence?
Güvencenin türüne göre CMK madde 113/1 kapsamında belirtilen hususların yerine getirilmesi sağlanılır;
- İlgilinin bütün usul işlemlerinde, hükmün infazında veya altına alınabileceği diğer yükümlülükleri yerine getirmek üzere hazır bulunması,
- Sırayla;
- Katılanın yaptığı masraflar, suçun neden olduğu zararların giderilmesi ve eski hale getirme; şüpheli veya sanık nafaka borçlarını ödememeleri nedeniyle kovuşturuluyorlarsa nafaka borçlarının
- Kamusal giderlerin ve para cezalarının ödenmesini,
Sağlayacaktır. Güvenceye dair kararda güvencenin karşıladığı kısımlar ayrı ayrı gösterilir.
Hakim, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı, şüpheli veya sanığın rızasıyla güvencenin mağdurun haklarını karşılayan veya nafaka borcuna ilişkin bulunan kısımlarının, istedikleri takdirde, mağdura veya nafaka alacaklılarına verilmesini emredebilir. Soruşturma ve kovuşturmanın konusunu oluşturan olaylar nedeniyle, mağdur veya nafaka alacaklısı lehinde bir yargı kararı verilmiş ise, şüpheli veya sanığın rızası olmasa da ödemenin yapılması emredilebilir.
IV) Güvence Bedeli Hangi Şartlarda İade Olunur?
Hükümlü, yukarıda tanımlı bütün yükümlülükleri yerine getirmiş ise güvencenin madde 113/1-a bendinde tanımlı kısmını karşılayan ve aynı maddenin ikinci fıkrasına göre verilecek kararda belirtilen kısmı kendisine geri verilir.
Güvencenin, suç mağduruna veya nafaka alacaklısına verilmemiş olan ikinci kısmı, kovuşturmaya yer olmadığı veya beraat kararları verildiğinde de şüpheli veya sanığa geri verilir. Aksi halde, geçerli mazereti dışında, güvence Devlet Hazinesine gelir yazılır. Hükümlülük halinde ise güvence CMK madde 113/1-b bendinde yer alan hükümlere göre kullanılır, fazlası ise geri verilir.
V) Kefaretle Salıverme Nedir?
Güvence yükümlülüğü, şüpheli veya sanığın parasal durumu göz önünde bulundurularak, miktarı ve taksitle ödeme süreleri hâkimce belirlenecek bir güvence miktarının yatırılmasını ifade eder.
Şüphelinin veya sanığın güvence yükümlülüğü karşılığında adli kontrol altına alınmasına karar verilmesi halinde Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü veya şube bulunmayan yerlerde kurulan büro tarafından şüpheli veya sanığa 10 gün içinde güvence miktarının tamamını, taksitli ise ilk taksitini maliye veznesine yatırması için bildirim yapılır.
Şüpheli veya sanık, belirlenen güvenceyi maliye veznesine yatırdıktan sonra makbuzu şube müdürlüğü veya büroya ibraz eder ve şube müdürlüğü veya büro, makbuzu Cumhuriyet Başsavcılığına iletir. Güvence miktarının veya taksitlerin tamamının ödenmesinden sonra defterdeki kaydını kapatarak Cumhuriyet başsavcılığına gönderir. Şube müdürlüğü veya büro tarafından güvence miktarının tamamının veya taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde durum Mahkemeye iletilmek üzere Cumhuriyet başsavcılığına bildirilerek kayıt kapatılır.
Güvence yükümlülüğüne dair karar, tutuklu iken verilmiş ve şüpheli veya sanığın serbest bırakılmasının güvence miktarının veya ilk taksitin yatırılması koşuluna bağlanması halinde ise; güvence miktarı veya ilk taksit maliye veznesine şüpheli veya sanık adına yatırılıp makbuz Cumhuriyet Başsavcılığına ibraz edilir. Bu durumda evrak şube müdürlüğü veya büroya gönderilmez. Ancak güvence miktarının takside bağlandığı halde evrak yine şube müdürlüğü veya büroya gönderilerek işlem yapılır.
VI) Mağdur Haklarını Korumaya Yönelik Güvence Türü
Hakim tarafından miktarı belirlenecek paranın mağdurun haklarını güvence altına almak üzere ayni veya kişisel güvenceye bağlamak yükümlülüğü, mahkemece miktarı ve ödeme süresi belirlenecek paranın mağdurun haklarını güvence altına almak üzere ayni veya kişisel güvenceye bağlanmasını ifade eder.
Karar üzerine şube müdürlüğü veya büro tarafından şüpheli veya sanığa, 10 gün içinde taşınmaz malların tapu bilgileri, taşınır mallara ait kayıtlar ile bankada bulunan nakdi varlıklarına ilişkin bilgileri vermesi istenir. Mağdurun haklarının kişisel güvenceye bağlanması halinde, güvence veren kişinin de bu işlemleri yapması için bildirim yapılır.
Güvencenin; nakdi olması halinde paranın çekilmesi, ayni olması halinde bunun satılması veya devredilmesi halinde bilgi verilmesi için ilgili kuruma yazı yazılır. Güvencenin kişisel olması halinde, güvence veren kişinin şube müdürlüğü veya büroya gelerek ayni veya nakdi güvence göstererek mağdurun haklarını teminat altına alması şeklinde yerine getirilir.
Yükümlülüğe uyulmadığının ilgili kurum tarafından bildirilmesi ya da şube müdürlüğü veya büro tarafından tespit edilmesi halinde durum Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilerek ilgili kurumdan evrak istenir ve kayıt kapatılır. Yükümlülük sona erdiğinde veya kaldırıldığında durum ilgili kuruma iletilerek evrakın iadesi istenir, kayıt kapatılır ve evrak Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir.
VII) Aile Yükümlülüklerinin Yerine Getirilmesine Yönelik Güvence Türü
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun hükümlerine göre aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adli kararlar gereğince ödemeye mahkum edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek yükümlülüğü, şüpheli veya sanığın aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adli kararlar gereğince ödemeye mahkum edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermesini ifade eder.
Aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adli kararlar gereğince ödemeye mahkum edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine karar verilmesi hâlinde şube müdürlüğü veya büro tarafından şüpheli veya sanığa, 10 gün içinde şube müdürlüğü veya büroya gelerek bu konuda yazılı taahhütte bulunması istenir. Aile yükümlülüklerine ilişkin yazılı taahhüt, Mahkeme kararı göz önünde bulundurularak hazırlanır. Bu yükümlülük, şüpheli veya sanığa bildirildiği tarihte başlar.
Aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adli kararlar gereğince ödemeye mahkum edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair karar, kolluk ile ilgiliye bildirilir. Şüpheli veya sanığın aile yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği ve adli kararlar gereğince ödemeye mahkum edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyip ödemediği şube müdürlüğü veya büro tarafından; ilgili, aile ve çevre ile yapılan görüşmelerle her zaman denetlenir.
Yükümlülüğe uyulmadığının ilgili veya kolluk tarafından bildirilmesi ya da şube müdürlüğü veya büro tarafından tespit edilmesi halinde durum Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilerek kolluktan evrak istenir ve kayıt kapatılır. Yükümlülük sona erdiğinde veya kaldırıldığında durum kolluğa iletilerek evrakın iadesi istenir, kayıt kapatılır ve evrak Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. Ayrıca ilgiliye bildirilir.
VIII) Kararı Kim Verecektir?
Bu yöndeki karara soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimi, kovuşturma aşamasında ise yargılamayı yürüten Mahkemece karar verilir. Hakim tarafından verilen kararda, yatırılacak güvence bedeli ve bu doğrultuda tek seferde veyahut taksitle ödenip ödenmeyeceği ve taksitlendirme yapıldığı halde bunun ödeme süreleri açıkça belirlenir.
Güvence bedeline veyahut taleplerin reddine dair karara itiraz edilebilir.
*Kişi özgürlüğünü doğrudan ilgilendiren adli kontrol kararlarına karşı yapılacak başvurularda hak kaybı yaşanmaması adına avukat tarafından takibi önem taşımaktadır.