Bilindiği üzere yargılama, mahkeme safhası ile onların kararını denetleyen yasa yolu safhalarından oluşmaktadır.
Peki hangi kararlara karşı yasa yoluna başvuruluabilecektir?
Yazımızın konusunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/HMK çerçevesinde hukuk davalarında istinaf yoluna gidilebilen kararlar oluşturmaktadır.
Yazı içeriği ve Başlıklar;
1-İstinaf Nedir ve Nasıl Başvurulur?
2-Hangi Kararlar Yönüyle İstinafa Başvurulabilir?
3-İstinaf Başvurusunun Etkisi
4-İstinaf İncelemesi
I) İstinaf Nedir ve Nasıl Başvurulur?
İstinaf aşaması, mahkeme kararlarının maddi ve hukuki yönden ele alınarak incelendiği olağan bir kanun yoludur. Böylelikle ilgililer tarafından kararın tüm yönlerden incelenmesi sağlanarak düzeltilmesi talep edilebilmekte ve kesinleşmesinin önüne geçilmektedir.
İstinaf başvurusu, bir dilekçe ile yapılacaktır. Dilekçede hangi hususların yer alması gerektiği yasada açık biçimde yer almaktadır. Buradaki bir eksiklik, hukuk davalarında geçerli olan tasarruf ve taraflarca getirilme ilkeleri nedeniyle önemli hak kayıplarına neden olabileceğinden, istinaf dilekçelerinin özenle oluşturulması son derece önemlidir.
İstinaf dilekçesinde yer alacak hususlar;
-Başvuran ile karşı tarafın davadaki sıfatları, adı, soyadı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ve adresleri.
-Varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri.
-Kararın hangi mahkemeden verilmiş olduğu ve tarihi ile sayısı.
-Kararın başvurana tebliğ edildiği tarih.
-Kararın özeti.
-Başvuru sebepleri ve gerekçesi.
-Talep sonucu.
-Başvuranın veya varsa kanuni temsilci yahut vekilinin imzası.
İstinaf dilekçesi verilirken, gerekli harçlar ve tebliğ masrafları dahil olmak üzere tüm giderlerin ödenmesi zorunludur. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması istenilir. Tamamlanmazsa başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Adli yardım kararı alınan dosyalar bu giderlerden muaftır.
İstinaf başvurusunun yapılması 2 haftalık süreye tabidir. Bu süre kararın muhatabına tebliğ edildiği günden itibaren başlamaktadır. Elektronik tebligatlarda ise artı olarak 5 günlük ek süre mevcutttur. Bu sebeplerle hakkınızda devam eden bir dava mevcut ise, kapıya yapıştırılan, posta kutusuna atılan veya muhtara teslim edilen evrakları takip etmeniz, yine elektronik tebligat adresinizi kontrol etmeniz gerekecektir.
Süreden sonra yapılan başvurular mahkeme tarafından reddedilebilir. Bu durumda istinaf başvurusunun reddine dair kararın kendisine karşı 1 hafta içerisinde istinafa gidilebilir. Bu başvuruda sürenin neden kaçırıldığına dair tüm olguların delilleriyle ispatı da eklenmelidir.
İstinaf başvurusu karşı tarafa tebliğ edilir. Diğer taraf 2 hafta içerisinde buna cevap sunabileceği gibi eğer kendisi süresinde istinafa başvurmasa dahi, katılma yoluyla diğer tarafın başvurusuna bağlı olarak istinafa gidebilecektir.
II) Hangi Kararlar Yönüyle İstinafa Başvurulabilir?
Öncelikle, mahkemelerin nihai kararları istinafa tabidir. Bu açıdan kural olarak ara kararlar istinafa tabi değildir. Nihai karar, bir uyuşmazlığa dair usuli ya da esasa dair kararla dosyadan el çekilmesini tanımlar.
İstisnası ise ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerine dairdir. Bu konularda verilen ara kararlar başlı başına istinafa tabi olup dava sırasında tek başına istinaf edilebilirler. Yargılamada uyuşmazlığın sonuçlanmasına kadar geçecek sürede hak kaybı yaşanmaması adına talep olunan geçici önlemler, en az dava talepleri kadar önemli bir konudur. Bu sebeplerle yasa koyucu;
-ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararlarını,
-karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarını,
-karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararları,
İstinaf edilebilir kılmıştır.
Ancak, mahkemelerin her kararına karşı istinafa gidilmesi söz konusu değildir. Burada yasa koyucu, belirli yoğunluğun altındaki davaların tek derecede incelenmesini yeterli görmekte ve karara karşı yasa yolunu kapatmaktadır. Bu durum ülkemize özgü olmayıp modern hukuk sistemlerinin ekseriyetinde yasa yolu başvurusu için belirli bir ağırlık şartı aranmaktadır.
Bu açıdan malvarlığına ilişkin davalarda, belirli miktarın altında kalan davalara karşı istinaf yolu kapalıdır. Her yılı güncellenen tarife gereğince 2024 yılı için; hukuk davalarında 28.250 TL, icra davalarında ise 66.090 TL altındaki meblağlara ilişkin davalar, istinaf edilemez.
Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verildiğinde kesinlik sınırında reddedilen bölüme bakılacaktır.
Burada kesinlik sınırının malvarlığı davalarına özgü olduğu unutulmamalıdır. Ancak yasa koyucu tekrardan bir istisna ile, manevi tazminat davalarını kesinlik sınırı kurallarından muaf tutmuştur ve bu kararlara karşı miktarı ne olursa olsun istinafa gidilebilecektir.
III) İstinaf Başvurusunun Etkisi
İstinaf başvurusunda bulunulması kararın kesinleşmesini engelleyecektir. Ancak hukuk davalarında kural olarak, kararın icra edilmesi için kesinleşmesi şartı bulunmadığından, mahkeme kararı sonrası istinaf edilen bir kararın ne olacağı sorusu gündeme gelecektir.
Bu durumda öncelikle, kararın türüne bakılır. Zira kural, bir kararın icrası için kesinleşmesinin gerekmediği olsa da, istisnaları mevcuttur. Aşağıda liste olarak kesinleşmeden icra edilemeyen dava örneklerini listelemekteyiz.
1-Kişiler hukukuna dair davalar; örneğin nüfus düzeltme davası, isin değişikliği davası,
2-Aile hukukuna dair davalar; örneğin boşanma davaları, velayet davaları, evlat edinme davaları,
3-Taşınmazların aynına ilişkin davalar; örneğin tapu iptal davası, pay iptali davası,
4-Kira bedeli uyuşmazlıkları; kira tespit ve uyarlama davalarında verilen kararlar,
5-Hizmet tespit davaları,
6-İstihkak davaları, menfi tespit davaları, menfi tesbitten dönüşen istirdat davaları,
7-Yabancı mahkeme kararlarının tenfizine dair kararlar
Bu ve benzeri davalar dışında kalan uyuşmazlıklarda, istinaf başvurusunda bulunulması kararın icrasını etkilemediğinden, hak kaybı yaşanmaması adına ilgilisine icranın geri bırakılması için talepte bulunma hakkı tanınmıştır. İcranın geri bırakılması 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu madde 36 daki şartlara tabi olup ayrı bir yazı konusudur.
IV) İstinaf İncelemesi
İstinaf başvurusu ile birlikte karşılıklı dilekçelerin tamamlanması ile dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilir. Bölge Adliye Mahkemesi, işin esasına girmeden ön inceleme yapacaktır.
Ön inceleme safhasında yetkili olunup olunmadığı tespit edildikten sonra;
-Kararın kesin olması
-Başvurunun süresi içinde yapılmaması
-Başvuru şartlarının yerine getirilmemesi
-Başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi
İncelenerek, eksikliğin türüne göre başvuru öninceleme reddedilir veyahut eksiklik bulunmaması halinde dosyanın esasının incelenmesi için sıraya konulur.
İstinaf incelemeleri, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilecek karar, ihtimaller göre değişecektir.
Aşağıdaki durumlarda dosya, duruşma yapılmaksızın kesin olarak karar verilerek mahkemeye iade edilir;
1-Davaya bakması yasak olan hakimin karar vermiş olması.
2-İleri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hakimin davaya bakmış olması.
3-Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması .
4-Dava şartlarının eksikliği.
5-Mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına karar verilmiş olması.
6-Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.
Bu durumda verilen karar kesindir. Bölge Adliye Mahkemesi dosyayı karar veren mahkemeye iade edebileceği gibi aynı seviyede başka bir mahkemeye de gönderebilecektir.
Bunun dışında başvurunun akibeti, çeşitli ihtimallere göre sonuçlanmaktadır. Aşağıdaki örneklerde Bölge Adliye Mahkemesi duruşma yapmaksızın işin esasını çözmektedir;
İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine karar verilir.
Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verilir.
Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra başvurunun esastan reddine veya yeniden esas hakkında karar verilir.
Aktarılanların haricindeki durumlarda inceleme duruşmalı olarak yapılır. Duruşma sonunda Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurusunu esastan reddetmek veya ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurmak dahil gerekli kararları verir.
Ancak istinaf aşamasında karşı dava açılamaz, davaya müdahil olunamaz, resen dikkate alınacaklar haricinde iddia ve savunma genişletilemez, yeni delil ortaya konulamaz.
*Yazımız genel bilgillendirmeye yöneliktir. İstinaf yasa yolu başvuruları birçok ayrıntıyı içerdiğinden konusunda uzman kişilerden yardım alınması hak kaybı yaşanmaması adına son derece önemlidir.