
Boşanma ya da ziynet davasında bankada kiralık kasa ile muhafaza ettiğim mallarıma el konulabilir mi?
Yazımızla, kiralık kasa üzerinde tedbir konulabilir mi ve bu durumda ne yapılabilir sorularına, yasa ve uygulama çerçevesinde cevap aramaktayız. Detaylı bilgi için bize ulaşabilirsiniz.
Yazı İçeriği ve Başlıklar
1/Neden Böyle Bir Tedbir Konulur
2/Kiralık Kasa Sözleşmesi Nedir
3/Kiralık Kasa Şahsa Özelken Nasıl Tedbir Konulabilir
4/Tedbir Nasıl Konulur, İtiraz Hakkım Var mı
5/Kasaya Konulanlar Arasında 3. Kişiye Ait Eşyalar da Mevcutsa Ne Olacak
6/Kasa Üzerinde Keşif Nasıl Yapılır
7/Tedbir Konulan Malların Değer Kaybı Nasıl Önlenir
1/Neden Böyle Bir Tedbir Konulur?
Diğer eşin haklarını korumak için. Sorunun cevabını anlamak adına, önce bu şekilde tedbirin ne olduğu ve nasıl konulduğuna değinmek gereklidir.
Boşanma ile birlikte eşler arasında geçerli olan mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermektedir. Dolayısıyla boşanma davasının açıldığı tarih, önemli bir milattır. Ancak eşlerin mal rejimi ile birbirlerinden olan alacakları, aslında boşanmanın kesinleşmesinden sonra talep edilebilir hale gelmektedir.
Böyle olunca, boşanmanın aşamaları olarak dilekçeler safhası, tanıkların dinlenilmesi, delillerin değerlendirilmesi ve mahkemenin karar vermesi, akabinde istinaf ve temyiz aşamaları düşünüldüğünde, hele bir de kararın bozulması ihtimali eklenince, mal varlığı kendi adına kayıtlı olan eşin boşanma kesinleşmeden önce bunları kaçırması için epeyce vakti olduğu düşünülebilir.
Uygulamada bu tür sorunların önüne geçilmesi için, mal rejiminden kaynaklı alacak davası boşanma ile birlikte açılmakta, sonrasında bu davalar ayrılarak farklı dosyalarda görülmekte, ancak mal rejiminden kaynaklı alacak davası boşanmanın kesinleşmesine kadar beklemekte, daha sonra boşanma kesinleşince işin esasına girilerek eşlerin birbirinden olan alacakları hesaplanmaktadır.
Süreçte mal varlığının kaçırılmasını önleyen en önemli kurum ise; ihtiyati tedbir olarak karşımıza çıkmakta ve önemli mal varlığı kalemlerinin üzerine şerh konularak satışının/devrinin önüne geçilmektedir.
Ziynet davası için teori farklı ancak pratik aynıdır. Teoride ziynet alacakları mülkiyet hakkında dayandığından boşanmanın kesinleşmesinden bağımsız olarak her zaman açılabilir. Ancak pratikte, bu dava genellikle boşanma ve mal paylaşım davasıyla beraber açılmaktadır.
2/Kiralık Kasa Sözleşmesi Nedir?
Kiralık kasa sözleşmesi ile, müşteri ile banka arasında, belirli süreyle kasanın müşteriye özel olarak kiralanması sağlanmaktadır. Uygulamada sözleşme 1 yıl süreli olarak düzenlenmekte ve müşteri tarafından 15 gün öncesinde bildirim ve anahtar teslimi gerçekleştirilmedikçe sözleşmenin 1 yıl süreyle uzayacağı hükmüne yer verilmektedir.
Kiralık kasa sözleşmelerinde ücret peşin ödenmektedir. Ayrıca sözleşmelerde, kiralama borcu veya süre bitimine rağmen kasanın boşaltılmaması gibi hallerde kasanın banka tarafından açılacağı, içerisinde çıkan değerlerin borca mukabil hapsedileceği yönünde hüküm konulmaktadır.
Kiralık kasa sözleşmesinde banka, müşterinin kasaya koyduğu mal varlığının değer kaybından veya kendi kendine hasara uğramasından sorumlu tutulmamaktadır. Ayrıca kasaya konulan şeylerin yasaya uygunluğu, müşterinin sorumluluğu altındadır.
Kiralık kasa sözleşmesi müşteriye özeldir, bu sebeple müşteri kiralık kasayı başka birisine kiralayamaz ya da kullandıramaz. Eğer kasa birden fazla kişi tarafından kullanılacaksa, sözleşmenin birlikte imzalanarak taraf sıfatını alması şarttır.
Kiralama döneminde müşteri, kasaya koyduklarını geri alabileceği gibi ekleme de yapabilir. Bunun için kiralık kasanın bulunduğu alana giriş prosedürlerinin tamamlanması ve kendisine teslim edilen anahtarla kasanın açılması gereklidir.
3/Kiralık Kasa Şahsa Özelken Nasıl Tedbir Konulabilir?
Kiralık kasanın şahsa özel olması, bank ile müşteri arasındaki ilişkiye ait bir tanımdır. Yani kiralık kasa tutarak içine bir şeyler konulması, bu malları şahsi mal statüsüne getirmez.
Dolayısıyla boşanma ve mal paylaşımında, kiralık kasa nezdinde tutulan ziynet, para vs değerlerde, belirttiğimiz şekilde mal paylaşımına konu edileceğinden üzerine tedbir konulabilmektedir. Zira TMK madde 222; “Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir.” düzenlemesi, karine olarak yani aksi ispatlanana kadar bu türden mal varlıklarının paylaşıma tabi olduğuna işaret etmektedir.
(“…Davalı-karşı davacı kadın, karşı boşanma davasına ilişkin dilekçesinde; düğünde kendisine takılan ziynetlerinin, düğünden sonra eşi tarafından kiralık kasaya konulduğunu ileri sürmüş, davacı-karşı davalı erkek ise, kasa kiralama ücretinin yükselmiş olması sebebiyle kiralık kasa sözleşmesinin feshedilip, altınların eve getirildiğini ve evde muhafaza edilmekte olduğunu savunmuştur. Dinlenen tanık da, ziynetlerin kiralık kasaya konulduğu hususunu doğrulamıştır. Bu durumda, ziynetlerin müşterek eve getirilip davalı-karşı davacı kadına teslim edildiğinin ispat yükü davacı-karşı davalı erkeğe düşmektedir. Bu husus, davacı-karşı davalı erkek tarafından kanıtlanamamıştır…”; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/9521 E 2015/11334 K).
4/Tedbir Nasıl Konulur, İtiraz Hakkım Var mı?
Özel hukuk uyuşmazlıklarında, taleple bağlılık ilkesi geçerlidir. Dolayısıyla boşanmada taraflardan birisinin talebi olmadıkça kiralık kasa üzerinde tedbir kararı verilemez.
Taraflardan birisinin talebi sonrasında Mahkeme, talebi haklı görürse bu konuda bir ara karar kurar ve kasanın tutulduğu banka/şubeye müzekkere yazılarak artık üzerinde tedbir bulunduğu bildirilir. Genellikle bu kararlar taraflar dinlenilmeden dosya üzerinden verilir. Bu durumda kasasına tedbir konulan tarafın, 1 hafta içerisinde bu tedbirin kaldırılması için Mahkemeye itiraz edebilir. İtiraz üzerine uygulama murafa olarak adlandırılan duruşma yapılarak taraflar dinlenilir ve itiraz değerlendirilir. Bu karara karşı 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yoluna başvurulabilir.
5/Kasaya Konulanlar Arasında 3. Kişiye Ait Eşyalar da Mevcutsa Ne Olacak?
Bu ihtimalde, kasaya konulan eşyaların 3. Kişiye aidiyeti ispat edilmedikçe, edinilmiş mal olarak kasayı kiralayan eşe ait olduğu ve paylaşıma tabi olduğu kabul edilecektir.
Böyle bir durumda tarafın, Mahkemeden keşif talebinde bulunarak kasayı açtırması, içindeki mal varlığını tespit ettirmesi gerekecektir.
6/Kasa Üzerinde Keşif Nasıl Yapılır?
Mahkeme tarafından keşif kararı verildikten sonra taraflara gerekli masrafların yatırılması için süre verilerek keşif günü tahsis edilir.
Keşfe genellikle kuyumcu bilirkişi ile çıkılır. Ayrıca tarafların kasa anahtarını ibrazdan kaçınması durumunda kasa çilngir marifetiyle açtırılacağından çilingir bulundurulur.
Keşif, hakim, bilirkişi, katılmaları halinde taraflar ve banka görevlisi eşliğinden yapılır. Kasa açılarak içindekiler tespit edilir ve raporunu hazırlamak için bilirkişiye süre verilir.
7/Tedbir Konulan Malların Değer Kaybı Nasıl Önlenir?
Kiralık kasa sözleşmesi sadece muhafaza amaçlıdır. Dolayısıyla herhangi bir kazanç sağlaması söz konusu değildir.
Bu gibi durumlarda, keşifle birlikte kasadan çıkanların eşyanın türüne göre vadeli hesaba aktarılarak nemalandırılması ve ihtiyati tedbirin bu hesap üzerinde konularak diğer yandan da eşin mal kaçırmasının önlenmesi mümkündür.
*Yazımız genel bilgilendirme amaçlıdır. Boşanma, mal paylaşım ve ziynet uyuşmazlıklarında hak kaybı yaşanmaması adına konusunda uzman kişiler tarafından iş takibi önem taşımaktadır.
**Yargıtay kararları için; www.yargitay.gov.tr