Seni mirasımdan mahrum ederim!
Bir çoğumuzun Yeşilçam repliği olarak aşina olduğu mirastan çıkartma nedir ve hangi hallerde gündeme gelecektir sorusu yazımızın konusunu oluşturmaktadır.
Yazı içeriği ve Başlıklar;
1-Mirasçılıktan Çıkarma Nedir
2-Cezai Mahrumiyet Halleri
3-Koruyucu Mahrumiyet Halleri
4-Mirastan Yoksunluğun Sonuçları
I) Mirasçılıktan Çıkarma Nedir?
Mirasçılardan birisinin ileride doğacak olan miras haklarından çıkartılması, ölüme bağlı tasarrufla yapılan bir işlemdir.
Mirastan yoksunluk iki halde söz konusudur;
Cezai ıskat olarak bilinen ve mirasçının işlediği bir suçtan ötürü mahrum bırakılması hali,
Koruyucu ıskat olarak bilinen ve mirasçının borca batık olması nedeniyle onun altsoyunu koruma amaçlı mahrum bırakılması hali,
II) Cezai Mahrumiyet Halleri
Hangi durumların mirastan yoksunluk doğuracağı TMK madde 510 içerisinde yer almaktadır.
Düzenlemeye göre ilk sebep, mirasçının mirasbırakana karşı ya da yakınlarından birisine karşı ağır bir suç işlemesi halidir.
Yasada hangi suçların ağır sayılacağı ve kimlerin yakın kabul edileceği metinde yer almamaktadır. Dolayısıyla madde ucu açık biçimde düzenlenmiştir. Hükme göre illa ki ağır ceza mahkemesinde yargılanmayı gerektiren bir ceza davası anlaşılmamalıdır. Bu suçun tamamlanması şart olmadığı gibi bu konuda bir mahkumiyet kararı bulunması da koşul değildir. Afdan ve zamanaşımından yararlanılmasının da önemi yoktur. Yargıtay görüşü bu yöndedir.
(“…Ağır suçtan amaç miras bırakanın şahsiyet haklarına, beden tamlığına, mamelekine yönelik onunla aile bağlarının kopduğunu gösteren hukuka aykırı bir fiildir. Bunun belirlenmesinde ceza hukuku değil Medeni Hukuk kuralları gözönünde bulundurulacaktır…”; Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/3523 E 2017/4550 K).
İkinci mahrumiyet sebebi ise mirasçının mirasbırakan ve ailesine karşı aile hukukundan doğan yükümlülükleri ihlal etmesi halidir. Burada aileye dair yükümlülüğün içeriği ve etkisi her olayda ayrı ayrı değerlendirilerek sonuca gidilecek ve tarafların kusuru değerlendirilecektir. Örneğin yaşanan bir olayda, oğlunu daha doğmadan terk eden bir babanın, sonradan kendisiyle iletişime geçmemesi nedeniyle oğlunu mirastan çıkartması haksız bulunmuştur. Kararın içeriği aşağıdadır.
(“…Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacının mirasbırakanın ilk eşinden olduğu, davacı daha doğmadan annesinden boşanıp bir başka kadınla evlendiği, ikinci karısıyla evli olduğu sürece mirasbırakanın davacıyı arayıp sormadığı, ziyaret dahi etmediği, sevgi ve şefkat göstermediği; ancak ikinci eşinin ölümünden sonra 1989 yılında oğlu ile yakınlık kurmak için bir kez onu ziyarete gittiği, davacının da buna karşılık verdiği, bundan sonra da iletişimsizliğin karşılıklı olarak devam ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre; baba oğul arasında oluşmuş iletişimsizliğin iki taraflı olduğu görülmektedir. Kendisini yetişme çağında hiç aramamış, sevgi ve şefkat göstermemiş olan ve kendisini istemeyen babaya karşı evladın devamlı iletişim kurmaya çalışması beklenemez. Bu olgular karşısında davacının mirasbırakana karşı tutumunun, aile hukukundan doğan yükümlülüğün önemli ölçüde ihlali olarak kabulüne olanak yoktur…”; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2011/20735 E 2011/23767 K).
Yasada yer alan iki sebep sınırlı sayıda olup bu maddede yer alanların dışında cezai olarak mirastan çıkarma yapılamaz.
III) Koruyucu Mahrumiyet Halleri
Koruyucu olarak mirastan çıkarma, mirasın borca batık mirasçı eliyle zarar görmesine karşı önlem mahiyetindedir.
Konu ile ilgili olarak TMK madde 513 gereğince, mirasbırakan hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunan altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir. Ancak, bunun için söz konusu yarı orandaki payı mirasçılıktan çıkarılanın doğmuş ve doğacak çocuklarına özgülemesi şarttır.
Miras açıldığı zaman borç ödemeden aciz belgesinin hükmü kalmamışsa veya belgenin kapsadığı borç tutarı mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarısını aşmıyorsa, mirasçılıktan çıkarılanın istemi üzerine çıkarma iptal olunacaktır.
Görüleceği üzere burada, mirasın borç ödemede acze düşen mirasçılar tarafından azaltılması önlenerek, onların mirasçıları korumaya alınmaktadır.
IV) Mirastan Yoksunluğun Sonuçları
Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz.
Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalacaktır.
Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilecektir.
Bu uyuşmazlıklarda ispat yükü, mirastan çıkarmadan yararlanan mirascıya düşmektedir.
*Yazımız genel bilgilendirme amaçlı olup her olay kendi şartlarına göre sonuç doğuracaktır. Bu sebeplerle konusunda uzman kişilerden yardım alınması son derece önemlidir.
**yargıtay kararları için; https://karararama.yargitay.gov.tr/