NAFAKA HACZEDİLEBİLİR Mİ?

Nafaka, boşanma davalarında çözümlenmesi gereken önemli bir konu başlığıdır. Öyle ki; boşanmanın ekonomik anlamda bir taraf aleyhine yarattığı olumsuz sonuçlar, bir nebze bu yolla giderilmeye çalışılmaktadır. Peki bu alacağın mahiyeti nedir, haczedilebilir mi, yatırıldığı hesaba boşanma ya da bir başka dava sebebiyle tedbir/bloke konulabilir mi?

Yazımızla, meseleyi yasal düzenleme ve Yargıtay görüşüne göre aktarmaktayız.

Konuyu değerlendirmeden önce yasal mevzuata değinmekte yarar bulunmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu madde 83 düzenlemesi, kısmen haczi mümkün olan şeyler başlığı altında; “ borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir.Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz” şeklinde kaleme alınmıştır.

Yasal düzenlemenin başlığı, kaleme alınışı ve haciz oranını belirlemesi dikkate alındığında, sanki nafakanın haczi mümkün gibi anlaşılmaya müsaittir.

Ancak düzenlemenin Yargıtay yorumu farklıdır. Yargıtay, nafakanın haczedilebilirliği noktasında nafakanın ne şekilde hükmedildiğine göre sonuca gitmekte, bu noktada ilama müstenit olan ve olmayan nafaka ayrımı yapmaktadır.

Yargıtay kararlarına göre ilama müstenit nafaka; davada hakim tarafından, kişinin yaşamını sürdürmek için öncelikle ve zaruri olarak hükmedilen bir para olarak kabul edilerek, dava sonucu beklenmeksizin nafakanın bir an önce tahsilinin gerektiği şeklinde yorumlanmaktadır.

Bu türden nafakanın haczedilemeyeceği kabul edilmektedir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 15.01.2019 tarihli kararında bu hususa şu şekilde değinmektedir;
“…Niteliği itibari ile nafaka kişinin yaşamını sürdürmek için öncelikli ve zaruri olarak hükmedilen bir para olup, nafaka alacaklısının her ay hükmedilen nafakayı talep etmeyip birikmiş nafakayı tahsil etmesi bu paranın “alelade alacak niteliğine” dönüşmesi anlamı kazandırmaz. Çünkü, nafaka alacaklısı istediği an, hükmedilen nafakayı alma olanağına sahip olmalıdır. O halde, mahkemece birikmiş nafaka alacaklarının da haczi mümkün olmadığından şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünden hüküm tesisi isabetsizdir…”; Yargıtay 12. HD 2018/4928 E 2019/242 K).

Üst kısımda yer verilen İİK madde 83 uyarınca kısmen haciz mümkün olan nafaka, taraflar arasında sözleşmeyle kararlaştırılan yani mahkeme kararına dayanmayan nafakadır. Yargıtay bu durumu “ilama müstenit olmayan nafaka” cümlesinden anlaşılması gereken BK’nun 502.maddesinde olduğu gibi mukaveleye müstenit nafakalardır.” şeklinde yorumlamaktadır.

Görüleceği üzere, birikmiş de olsa ilama dayanan nafaka haczedilemez. Bu noktada dosya karara çıkmasa dahi ara kararla hükmedilen nafaka açısından da aynı durum geçerlidir.

Dolayısıyla nafaka alacağının yatırıldığı hesaba bloke veya haciz konulamaz. Aksi durumda bu duruma itiraz edilerek, icra mahkemesi nezdinde şikayet yasa yoluna başvurularak haczedilemezlik itirazlarıyla uygulanan haciz kaldırılacaktır. Eğer bu yöndeki kararı bir mahkeme tedbir olarak vermiş ise, o mahkeme nezdinde itiraz edilecektir.

*Yazımız genel bilgilendirme amaçlıdır. Nafaka uyuşmazlıklarında hak kaybı yaşanmaması adına konusunda uzman kişiler tarafından iş takibi önem taşımaktadır.
**Yargıtay kararları için; www.yargitay.gov.tr

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Whatsapp
Jet Hukuk
Jet Hukuk
Merhaba.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?