Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından çeşitli sebeplerle idari para cezaları kesilebilmektedir. Peki böyle bir durumda, cezanın yasal olmadığını düşünüyorsanız ne yapılmalı?
Yazımızla, SGK tarafından 5510 sayılı yasa madde 102 çerçevesinde kesilen idari para cezalarını ele almaktayız.
Yazı İçeriği ve Başlıklar;
1. Hangi Hallerde Ceza Kesilmektedir? |
2. İdari Para Cezası Kesilmesi Sonrası Süreç Nasıl İşlemektedir? |
I) Hangi Hallerde Ceza Kesilmektedir?
5510 sayılı yasa madde 102 içerisinde, çok çeşitli konularda ve farklı sebeplerle yasaya aykırı davranışlar için idari para cezaları öngörülmektedir. Bu açıdan işyerinin ilk faaliyet veyahut devrinin bildirilmemesi, sigortalılık bildirimlerinin geç ya da hiç yapılmaması, prim belgeleri ve işyeri kayıtlarının verilmemesi, Kurum denetimlerine veya ibraz yükümlülüklerine uyulmaması; en sık karşılaşılan eylemlerdir.
Kurum tarafından para cezası kesildiğinde, bunun sebebi somutlaştırılmalıdır. Zira kamu düzeni ile çalışma barışının sağlanması ve işçi/işveren haklarının korunması adına Kuruma idari para cezası kesme hakkı tanınması; bu noktada sınırsız ya da denetimsiz bir yetkisi olduğu anlamı taşımayacaktır.
Nitekim Danıştay kararları da bu yöndedir. Muhataba idari ceza yaptırımı uygulanabilmesi için fiilin, somut bilgi ve belge ile aksine ihtimal verilmeyecek şekilde ispatlanarak sübuta erdirilmesi ve bunun üzerine ceza yaptırımı uygulanması gerektiği mahkemelerce kabul edilmektedir (Danıştay 11. Daire 2016/147 sayılı karar).
Yani idari işlemlerde geçerli olan belirlilik ve sebebin gerçek olması prensibi, SGK tarafından kesilen para cezalarında da geçerlidir. Aksi durumda idari işlem sebep unsuru yönüyle hukuka aykırı olacak ve iptali gündeme gelecektir.
II) İdari Para Cezası Kesilmesi Sonrası Süreç Nasıl İşlemektedir?
Kesilen para cezası, tebliğiyle birlikte tahakkuk etmektedir. Muhatabın, 15 gün içerisinde ya parayı ödemesi ya da haksız olduğunu düşünüyorsa buna itiraz etmesi şarttır. Bu şekilde yapılan itiraz yapılan takibi durduracaktır. (5510 sayılı yasa madde 102). Yani itiraz edilince ödeme yapılması gerekmez.
Yapılan itiraz üzerine SGK, değerlendirme yapacak ve duruma göre kesilen cezayı iptal edebileceği gibi itirazın reddine de karar verebilecektir.
İtirazın reddi durumunda ise, bunun tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde idare mahkemelerinde kurum aleyhinde dava açılması gerekecek, aksi durumda para cezası kesinleşecektir. Ancak Kuruma yapılan itirazdan farklı olarak, Mahkemeye başvurulması, takibi durdurmayacağından her ne kadar dava açılsa da idari para cezasının ödenmesi gerekecektir.
İdari dava açılması için Kuruma başvuru şart değildir. Zira iptal davalarında idareye başvuru zorunluluğu yoktur. Ancak ilgililer dava açmadan önce idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde isteyebilir (Danıştay 15. Daire 2011/3298 sayılı karar). Bu başvuru, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. 30 gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. (2577 sayılı İYUK madde 11).
Açılan dava kesilen para cezasının tahsilini durdurmaz. Ancak dava lehe sonuçlandığı takdirde almak için önce SGK’ya başvurmanız, iade edilmemesi durumunda ise bu kez bunun tahsili için yasal yollara başvurmanız mümkündür (5502 sayılı yasa madde 36).
*İdari para cezaları 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Kesilen cezanın yasal olmadığını düşünüyorsanız, itirazlarınızın doğru biçimde ortaya konulabilmesi ve süreler başta usulde hata yapılmaması adına, konusunda uzman bir avukat yardımını tavsiye etmekteyiz.
**Danıştay kararları için bknz: https://karararama.danistay.gov.tr/