Hekimler ve diş hekimlerinin malpraktisleri başta, haklarında açılan ceza davalarında karşılaşacakları ikincil ancak çoğu kez mahkumiyetten daha önemli bir sorun; hak yoksunluğu olarak meslekten geçici yasaklanmaları ve bazı durumda 1219 sayılı yasa gereği tamamen mesleklerinden olmalarıdır.
Bu yazı serimizde, hekimlerin meslekten hangi durumlarda yasaklanacaklarını kaleme alacağız. 3 ayrı başlık altında işleyeceğimiz bu konuyu sırayla i)Taksirli Suç Nedeniyle Hekimlikten Geçici Yasaklanma ii) Kasten İşlenen Suç Nedeniyle Hekimlikten Geçici Yasaklanma iii) Hekimlerin Meslekten Men Edilmesi olarak değerlendireceğiz.
Yazı İçeriği ve Başlıklar;
1. Geçici Yasaklanmanın Dayanağı Nedir? |
2. Yasaklanma Kararı Hangi Hallerde Verilir? |
3. Bu Durum Ne Zamana Kadar Sürer? |
4. Diğer İhtimaller/Değerlendirme |
I) Geçici Yasaklanmanın Dayanağı Nedir?
Hekimlerin malpraktisleri nedeniyle ceza sorumlulukları genellikle taksir olarak kabul görür. Bu açıdan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu/TCK madde 85 “Taksirle Öldürme” ve madde 89 “Taksirle Yaralama” suçlarından haklarında dava açılabilmektedir.
Bu davalarda, eğer ki hekimin meslek kurallarına ve tıp ilminin gereklerine uymadığı tespit edilirse, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılıktan ötürü cezalandırılması ihtimal dahilindedir.
Taksirli suçlardan mahkumiyet halinde, verilen ceza haricinde ek bir yaptırım daha mevcuttur; TCK madde 53/6 uygulaması.
Yasal düzenleme gereği, belirli bir meslek icra olunurken bu meslekle ilgili olarak taksirle suç işlendiğinde, ek olarak meslekten geçici yasaklama kararı verilebilir.
II) Yasaklanma Kararı Hangi Hallerde Verilir?
Hekimin bu şekilde meslekten yasaklanması ancak mahkeme tarafından taksirli suçtan mahkum edilmesi ve ayrıca hak yoksunluğunun hükümde açıkça yer alması halinde mümkündür.
Öncelikle ifade edelim ki, bu yönde karar verilmesi mecburi değildir. Yasa, yargılamayı yapan hakime serbest takdir yetkisi tanınmıştır. Hakim bu takdirini olayın özellikleri ve vicdani kanaatine göre belirleyecektir.
Bu sebeple hakim tarafından gerek meslekten geçici yasaklama gerekse hak yoksunluğu uygulamama kararı verilirken gerekçesinin ortaya konulması, Anayasa madde 141/3 gereği zorunludur.
Bu konuda özellikle TCK madde 3; “Orantılılık” ilkesi gözetilmelidir, zira işlenen suça nazaran meslekten yasaklanma çoğu kez ağır bir yaptırım olup verilen cezanın dahi önüne geçebilmektedir.
III) Bu Durum Ne Zamana Kadar Sürer?
Yasal düzenleme gereği bu yasak en az 3 ay, en fazla ise 3 yıl olarak verilebilir. Bu konuda belirlemeyi, yargılamayı yapan hakim yapacak ve kararda açıkça gösterilecektir.
Yasak, ceza mahkumiyetinin kesinleşmesi ile yürürlüğe girer yani istinaf veya temyiz aşaması ile kesinleşen karar sonrası artık cezayı alan hekim mesleğini icra edemez.
Süre ise cezanın tamamen infazında itibaren işler ve süre sonuna kadar meslekten yasaklılık söz konusudur. Böylelikle cezaevinde geçen süre veya hükümlünün kaçması gibi bir nedenle infaza başlanamaması gibi durumlarda geçen tüm zaman dilimi, hak yoksunluğuna eklenmiş olur.
Söz konusu yasaklama bu açıdan da ağır neticeler içermektedir.
IV) Diğer İhtimaller/Değerlendirme
Hemen belirtelim ki; yargılama sonucunda adli para cezasına hükmolunması ya da cezanın ertelenmesi durumunda dahi hak yoksunluğuna karar verilmesi mümkündür. Ancak yukarıda aktarıldığı üzere orantılılık ilkesi gereği böyle durumlarda hak yoksunluğu verilmemesi daha yerinde olacaktır. Yargılamada bu hususun özellikle belirtilmesi son derece önemlidir.
Bununla birlikte, denetim yükümlülüklerine uyulması halinde hiç yaşanmamış kabul edilen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu/CMK madde 231/5 kapsamında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması yani bilinen adıyla “HAGB” kararı verilen hallerde, ertelemeden farklı olarak hak yoksunluğu da uygulanmayacaktır.
Bu nedenle yargılamada mahkeme tarafından HAGB verilmesini kabul edip etmediği sorulan bir hekimin, meslekten geçici yasaklanma ihtimalini de düşünmesini öneririz.
Hak yoksunluğu olarak meslekten geçici yasaklanma, ciddi bir yaptırımdır. Ayrıca akla bunun saklanması gelse de mümkün değildir. Zira 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu madde 4 gereği tüm hak yoksunlukları, adli sicil kaydına işlendiğinden alenidir.
Taksirli suçlarda meslekten yasaklanma kararı vermek, hakimin takdirinde olsa da işlenen suçun hekimlikle ilgili olması zorunludur.
*Kişinin mesleki geleceğini doğrudan ilgilendiren tıbbi müdahaleden kaynaklı ceza davalarında hak kaybı yaşanmaması adına konusunda uzman bir avukat tarafından dava takibi önem taşımaktadır.