Size ait aracınızla kaza yapıldı ve neticede ölü veya yaralılar var. Bu durumda ruhsat sahibi olarak cezai anlamda sorumluluğunuz var mı? Varsa nelerle karşılaşabilirsiniz?
Yazımızla, araç sahibinin trafik kazasındaki sorumluluğunu ceza hukuku ve idari para cezaları yönünden ele almaktayız. Araç sahibinin hukuki sorumluluğu bambaşka bir konu olup bir diğer yazımızda ele almaktayız. (https://www.jethukuk.com/trafik-kazasinda-ruhsat-sahibinin-tazminat-sorumlulugu/)
En başta belirtelim; eğer trafik kazasını yapan kişi başka birisi ise, meydana gelen kaza sonucu ölüm bile olsa, ruhsat sahibi ceza almaz. Çünkü ceza hukukunda sorumluluk şahsidir. Buna göre hiç kimse başkasının işlediği bir suçtan dolayı cezai anlamda sorumlu tutulamaz.
Bahsedilen ilke aynı zamanda Anayasa ile güvence altına alınan temel bir haktır (Anayasa madde 38/7). Hatta olağanüstü durumlarda askıya dahi alınamayacak seviyede korunan bir haktır. Bakın Anayasa Mahkemesi bu konuda ne diyor;
- “…Ceza sorumluluğunun şahsiliği ceza hukukunun temel kurallarındandır. Cezaların şahsiliğinden amaç, bir kimsenin işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılmamasıdır. Diğer bir anlatımla, bir kimsenin başkasının fiilinden sorumlu tutulmamasıdır. Bu ilkeye göre asli ve fer’i failden başka kişilerin bir suç sebebiyle cezalandırılmaları mümkün değildir. Anayasa’nın 38. maddesinin yedinci fıkrası ile ilgili gerekçede de, “…fıkra, ceza sorumluluğunun şahsi olduğu yani failden gayri kişilerin bir suç sebebiyle cezalandırılmayacağı hükmünü getirmektedir. Bu ilke dahi ceza hukukuna yerleşmiş ve ‘kusura dayanan ceza sorumluluğu’ ilkesine dahil, terki mümkün olmayan bir temel kuralıdır.” açıklaması yer almaktadır…”; ANAYASA MAHKEMESİ 2018/109 E 2018/88 K
Bu kural sadece kişinin mahkemede yargılanıp hapis cezası ya da adli para cezası almasıyla sınırlı da değildir. Söz konusu kural, idari para cezaları için de aynen geçerlidir. Yani cezaların şahsiliği ilkesi gereğince, aracı süren kişi başka ise ruhsat sahibi kendisine kesilen cezanın iptalini isteyebilir. Yargıtay uygulaması bu şekildedir;
- “…Dosya kapsamına göre, her ne kadar kabahatli hakkında idari yaptırım kararı düzenlenmiş ise de, muterizin beyan ettiği üzere, adına kayıtlı 38 ZU 536 plaka sayılı aracın 2013 yılında yaptığı kaza sonucunda pert işlemi için sigorta şirketince devralındığı ve kabahat fiilinin işlendiği tarihte kendisi tarafından kullanılmadığı yönündeki beyanı karşısında, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 22/04/2015 tarihli ve 2015/112-749 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere cezaların şahsiliği prensibi gereğince başvurunun kabulü ile idari yaptırım kararının iptaline karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmediği…”; YARGITAY 19. CEZA DAİRESİ 2017/3047 E 2018/8282 K.
Ancak yukarıdaki ilke, genel kuraldır. Özel ve farklı bazı durumlarda, aracı kullanan kişi başkası olsa da sorumluluk doğacaktır. Bunun en tipik örneği yaşı küçük çocuğuna araç verip bunların kaza yapması halindeki sorumluluktur. Böyle bir durumda, ehliyeti olmayan çocuğa araba kullandırmanın neticelerine ceza hukuku anlamında da katlanılacaktır. Çünkü burada bir nevi, olursa olsun türünden anlayış mevcuttur ve ehliyeti olmayan çocuğa araba kullandıran kişinin olası kazayı öngöremediğinden bahsedilemez. Yargıtay bu şekilde ceza sorumluluğunu kabul etmektedir
- “…Sanığın, 14 yaşındaki amcasının oğluna, kendisi de yanında iken, araba kullanmayı öğretmek üzere, aracını verdiği, çocuğun gündüz vakti, 7 metre genişliğindeki iki yönlü yolda direksiyon hakimiyetini kaybederek, toprak yolda yürümekte olan yayaya çarptığı olayda; sanığın yaşı küçük çocuğa arabayı kullandırmasında, 14 yaşındaki çocuğun sürücü belgesi alacak yaşta olmaması nedeniyle, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasında bir isabetsizlik görülmemiştir..”; Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/9096 E 2015/4625 K
Görüleceği üzere trafik kazalarında sürücü ile araç sahibinin farklı olması durumunda kural, kazayı yapan kim ise onun ceza almasıdır.
*/Makalemizdeki içerik, genel olarak bilgilendirme amaçlıdır. Her olayın farklı özellikler taşıması ve nedeniyle, hak kaybı yaşanmaması adına konusunda uzman avukatlardan destek alınması son derece önemlidir.
**/Yargıtay kararları için; https://karararama.yargitay.gov.tr/