ZİNAYA BAĞLI BOŞANMANIN MAL PAYLAŞIMINA ETKİSİ

ZİNAYA BAĞLI BOŞANMANIN MAL PAYLAŞIMINA ETKİSİ
27.12.2023
294

Evliliğin aldatmaya bağlı olarak sona ermesi durumunda bunun sadece boşanmayı değil, aynı zamanda malların paylaşımını da etkilediğini biliyor muydunuz?

Yazımızla, konuyla alakalı yasal düzenleme olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 236/2 ve konuya dair Yargıtay kararları eşliğinde ana hatlarıyla ele almaktayız.

Yazı İçeriği ve Başlıklar;

Yasa Ne Diyor?
Yargıtay Ne Diyor?

I)Yasa Ne Diyor?

Eşler arasında başka bir mal rejimi seçilmedikçe yasa gereği edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.(TMK madde 202)

Edinilmiş mallara katılma rejimin ana karakteri, kişisel mallar haricinde eşlerin evlilik birliğinde elde ettikleri tüm malvarlıkları üzerinde, boşanma aşamasında eşit hak sahibi olmalarıdır.

Yani eşlerin boşanmaları sonrası mal tasfiyesi yapılırken, yarı yarıya paylaşma yapılır.

Ancak TMK madde 236/2 buna bir istisna getirmektedir. Yasal düzenlemeye göre Mahkeme, zina veya hayata kast nedeniyle boşanma halinde, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.

Yani zina durumunda boşanma sonrasında geçilecek olan tasfiye aşamasında kusurlu eşin mal paylaşım oranı azaltılabileceği gibi tamamen dahi kaldırılabilir.

Ancak burada, yasanın açık biçimde artık değerden bahsettiği ve dolayısıyla kusurlu eşin katkı alacağı veya değer artışına etkisi olmadığı unutulmamalıdır.

Burada hakime tanınan yetki hakkaniyete göre kullanılacak serbest değerlendirme yetkisidir. Dolayısıyla hakimin bu maddeye bağlı olarak indirim yapıp yapmama konusunda takdiri geçerlidir.

Yine hakimin bu maddeyi işletmesi için kusursuz eşin mal paylaşımı davasında bu yönde talepte bulunması gerektiği de unutulmamalıdır.

Ancak bunun için, boşanmada zinanın ispatlanması ve kararın TMK madde 161’e dayalı olarak verilmesi zorunludur. Yani iddiaların ispatı ve boşanmaya ispat edilen zinanın sebep olması şarttır. Kararda zina ile birlikte diğer boşanma sebeplerine yer verilmesi bir engel teşkil etmez.

Mehaz kanun olan İsviçre Hukukunda karşılığı bulunmayan ve TMK metnine TBMM Adalet Komisyonu tarafından sonradan eklenen TMK madde 236/2 hükmü, edinilmiş mallara katılma rejiminin temel düşüncesine aykırı olduğundan doktrinde yoğun eleştiri almaktadır.

II) Yargıtay Ne Diyor?

Yargıtay kararlarında bu maddenin işletilebilmesi için öncelikle mal rejiminin edinilmiş mallara katılma rejimi olması, uyuşmazlığın 4721 sayılı yeni Medeni Kanun döneminde yaşanması ve boşanmanın zina sebebiyle gerçekleşmesi aranmaktadır. Ayrıca bu madde sadece artık değere katılma yönüyle geçerlidir.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/4334 E 2019/1407 K sayılı 13.02.2019 tarihli kararı;

  • … dava katkı payı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkin olup, 743 sayılı TKM’de, 01.01.2002 tarihinde yürülüğe giren 4721 sayılı Yasa’nın 236/2 maddesinin karşılığı bulunmadığından katkı payı alacağı yönünden zina sebebine dayanarak davacının katkı payı alacağında indirim yapılması doğru değildir. Diğer yandan, TMK’nin 236/2. maddesi, her şeyden önce boşanmanın zina nedeniyle açılmış olması ve bu nedenle boşanmaya karar verilmiş olması halinde uygulanabilecektir. O halde, mahkemece, iddia ve savunma kapsamında tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ve uygulama ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır…” ;

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2019/552 E 2019/3464 K sayılı 01.04.2019 tarihli kararı;

  • …MK’nin 236/2 maddesinin uygulama alanı bulabilmesi için, boşanma davasına bakan mahkeme tarafından, tarafların TMK’nin 161. maddesi gereğince zina nedeniyle veya TMK’nin 162 maddesi gereği hayata kast nedeniyle boşanmalarına karar verilmiş olması gerektiği, dikkate alındığında, somut olayda, tarafların evlilik birliğinin zina veya hayata kast boşanma sebebine göre sona ermemesi karşısında, TMK’nin 236/2 maddesinin uygulanamayacağı gözetilerek…” ;

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/12512 E 2015/21469 K sayılı 30.11.2015 tarihli kararı;

  • “ …TMK.nun 236/2. maddesi hükmü hakkaniyet gereği kusurlu eşin artık değere katılma oranının azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılmasına ilişkin olup, katılma alacağına ilişkin bu düzenlemenin somut olayda katkı payı alacağı davasında uygulanmamış olmasında her hangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır…” ;

*/Makalemizdeki içerik, genel olarak bilgilendirme amaçlıdır. Her olayın farklı özellikler taşıması ve boşanmanın kişisel, ekonomik ve mali haklar yönüyle önemli sonuçları olması nedeniyle, internetteki matbu örneklerin kullanılması yerine konusunda uzman boşanma avukatlarından destek alınması son derece önemlidir.

**/Yargıtay kararları için bknz; https://karararama.yargitay.gov.tr/

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Whatsapp
Jet Hukuk
Jet Hukuk
Merhaba.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?